Türkiye, kuzeyindeki savaşın yol açtığı ‘küresel enerji krizinden’ en çok etkilenen ülke konumunda. 9 ayda 25 milyar dolara taşıdı, yatırım gelir mi?
Ekonomi yönetiminin ‘cari fazla hayali’ bu nedenle ciddi boyutlarda ötelenmiş durumda. Enflasyondaki yüksek ateşin sönmesi de savaşa ve özellikle de enerji fiyatlarına bağlı.
Ancak bu ağır faturayı hafifletecek bazı gelişmeler de yaşanıyor. Bu yılın 9 ayında, Orta Doğu ve Körfez Bölgesindeki 15 ülkeye ihracatımız ciddi oranlarda artarak 25 milyar dolara ulaştı. Bu performansta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık 1,5 yıldır sürdürdüğü ‘bölge ülkeleriyle gerilimi azaltma’ stratejinin etkisi büyük. Suudi Arabistan’a 9 aylık ihracat yüzde 180 artarak 420 milyon 865 bin dolar olurken, BAE’ye ihracat da yüzde 33,1 yükselerek 2 milyar 539 milyon dolara ulaştı.
İsrail, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan dâhil, 15 Körfez ve Orta Doğu ülkesine ihracatın hızlı yükselişi devam edecek ama asıl beklenti bölgeden Türkiye’ye kalıcı yatırımların da hızlanması. Bu beklentinin güçlenmesinde ‘ilişkilerin iyileşmesi’ önemli bir başlık ama asıl etkenin ‘savaşla aşırı yükselen enerji fiyatları sayesinde zengin Körfez ülkelerinin varlık fonlarına 1,3 trilyon dolarlık ilave gelir akışı’ olduğu belirtiliyor. Bu rakam IMF tarafından tahmin edildiği için muhtemelen doğrudur.
Ticarette toparlanma çok iyi, ciddi yatırım bekliyoruz
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Ortadoğu ve Körfez İş Konseyleri (13 Konsey) Koordinatör Başkanı Ümit Kiler’e ilişkilerde son durumun ne olduğunu sordum. Aynı zamanda Türkiye Umman İş Konseyi Başkanı da olan Ümit Kiler, iki tarafın da mutlu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Özellikle Körfez ülkeleriyle ilişkilerde ciddi sıkıntılarımız vardı ve bu ticarete de yansımıştı.
Cumhurbaşkanımızın yaptığı ziyaretlerden sonra hızlı iyileşmeler gördük, özellikle ihracatta toparlanma çok iyi. İlişkilerin düzelmesinin faydasını hemen gördük. Karşı taraf da bu durumdan çok memnun ki kötü dönem için ‘sanki anne baba birbirini kaybetmiş sonra bulmuş gibiyiz’ diyorlar.
Her toplantıda, ‘bundan sonra ilişkilerin bir daha bozulmasına fırsat vermeyelim’ diyorlar. Hem Suudi Arabistan hem BAE tarafında ve bütün emirliklerde ağırlığımızın tekrar arttığını görüyoruz.”
Mevzileri yeniden almamız gerekiyor
Başkan Ümit Kiler’e “Peki yatırımlar ne zaman hızlanır ya da bölgedeki projelerde şirketlerimiz tekrar büyük işler alabilecek mi” diye soruyorum. Buna yanıtı da şöyle oluyor: “Ülkemize çok ciddi yatırımlar gelecek inşallah, gelmeye de başladı. BAE ve Suudi Arabistan asıl güç merkezidir. Doğrudan yatırımlar büyük ölçüde oralardan gelecek. Cumhurbaşkanımızın, Bakanlarımızın BAE ve Suudi Arabistan tarafı ile çok önemli görüşmeleri toplantıları oldu. Biz de iş dünyası olarak detaylı görüşmeler yaptık ve yeni toplantılar düzenliyoruz.
Suudi Arabistan Prensi geldiğinde net konuştu ve talimatlar verdiğini, her şeyin değiştiğini söyledi. Türk iş insanlarının her türlü ticarete, yatırıma yeniden girebileceğini ilan etti. İlişkiler iyileşti ve oradaki projeler için şirketlerimize davetler geliyor. Ancak ne yazık ki 3 yıldır orada mevzileri kaybetmiştik. Birileri bizim şirketlerimizin yerine yerleşti. Şimdi o mevzileri yeniden almak için biraz zaman lazım ama sonuçta karşı taraf açıkça tekrar oralarda güçlü olmamızı istiyor.”
Devemını Okumak İçin Tıklayınız