Kiralar fahiş artışları devam ediyor ev sahipleri ve kiracılar arasında sorunlar devam ediyor kiracı evsahibi anlaşmazıkları daha da arttı. Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre mülk sahipleri alacakları kirayı garanti altına almak amacıyla artık akıl almaz taleplerde bulunabiliyor.

Son olarak mülk sahiplerinin kiracı adaylarından kredi notu bile istediği belirtilmişti. Şimdi ise kiracılardan SGK hizmet dökümü talep edilmeye başlandığı kaydedildi.

Habertürk yazarı Esra Toptaş’ın konu ile ilgili yazısı şu şekilde:

Kiralık konut piyasasında mülk sahiplerinin yeni kriterleri son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor.

Gayrimenkul uzmanı Şenay Araç konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ev sahiplerinin bu talepler listesinin sebeplerini tahliye davalarının uzaması, kira uyuşmazlıklarının artması ve kötü niyetli kiracıların ödeme yapmaması şeklinde belirtiyor.

Artık konut sahiplerinin kiracılardan istediği belgeler listesi şu şekilde:

1. Noter onaylı tahliye taahhütnamesi,

2. Önceki ev sahibinden referans mektubu,

3. Maaş bordrosu,

4. Toplam bir yıllık kira bedelini içeren boş senet.

5. Son bir yıllık SGK dökümü,

Tapuda yeni dönem başlıyor. 1 Ocak'ta başlıyor. Tapuda yeni dönem başlıyor. 1 Ocak'ta başlıyor.

6. İki kefil – birinci kefilin eş olması, ikinci kefilin ise esnaf olması,

7. Adli sicil kaydı,

8. Kredi notu ve finansal risk raporu,

KİRACILARIN ÜZERİNDEKİ YÜK ARTTI

Ev sahiplerinin bu tarz talepleri, güvenilir kiracıların kolayca belgeleri hazırlayarak kabul etmesine neden olurken, kötü niyetli kiracılarla yaşanan sorunları da önlemeyi hedefliyor. Fakat söz konusu bu belgelerin bu denli çeşitlenmesi, kiracıların üzerindeki yükü artırdı.

Şenay Araç yaptığı açıklamada, mülk sahiplerinin haklı gerekçelerle bu belgeleri istediğini dile getirse de her iki tarafın hakkaniyetli ve vicdanlı davranması halinde yaşanan bu sorunların büyük ölçüde önlenebileceğine değiniyor.

Kira ilişkilerinde yaşanan bu güven sorununun bu tür ek prosedürlere neden olduğu belirtilirken, ilerleyen dönemde yasal düzenlemelerle bu sürecin daha net bir çerçeveye oturtulabileceği de kaydediliyor.