Türk ve Macar hükümetlerinin katkılarıyla 2018 yılında restorasyonu tamamlanarak halkın ve turistlerin ziyaretine açılan Gül Baba Türbesi başkentteki önemli turistik merkezlerden biri haline gelmiştir. Türbe, üstün mimari kalitesi ve sofistike peyzaj düzenlemesiyle, Uluslararası Gayrimenkul Federasyonu (FIABCI) tarafından iki ödülle taçlandırıldı. Gül Baba Türbesi, 2020 Mükemmeliyet Ödülleri’nde “Kamu Binaları Yatırım Kategorisi”nde altın, “Kültürel Mirası Koruma Kategorisi”nde de gümüş ödülün sahibi oldu. Gül Baba Türbesi’nin aynı yarışmada iki farklı ödüle layık görülmesi de anıtın restorasyonunun uluslararası önemine vurgu yapmaktadır.

Mükemmelik Ödülleri’ne ilişkin değerlendirmede bulunan, Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı Başkanı Adnan Polat, “Gül Baba Türbesi’nin böyle uluslararası ve önemli bir önemli bir platformda aynı anda iki ödül birden kazanması bizleri çok gururlandırdı ve onurlandırdı. Bu gurur ve onur, bu tarihi eserin restorasyonunu yapan, geçmişleriyle, değerleriyle, geleceğe bakışlarıyla pek çok ortak noktaya sahip iki kültür, iki ülke olan Macar ve Türk hükümetlerinin ortak başarısıdır. Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı olarak, Türk-Macar dostluğunun en kalıcı simgelerinden biri olan bu Türbe’yi Macaristan’ın kültürel yaşamında önemli, ziyaret edilebilir kültürel mekanlarından biri haline getirmek en büyük amacımız. Ayrıca Türk-Macar ilişkilerinde de ortak kültürel, sosyal ve ticari ilişkiler için de önemli bir merkez haline gelmesi hedefliyoruz” dedi.

Türbenin mimari restorasyonuyla birlikte; ziyaretçilerin konforu ve rahatlığı sağlamanmış ve bununla birlikte üst düzey kültürel etkinlikler düzenlemeyi mümkün kılan bir konferans salonu, sergi alanı ve kafe oluşturulmuştur. Tarihi mekanın tüm ihtiyaçları karşılayan modern yapısı, XXI. yüzyıl teknolojisi ile birlikte ziyaretçilerin bilgilenmelerini ve eşsiz bir atmosferi deneyimlemelerini sağlamaktadır. Mimari restorasyonunun yanı sıra türbe, peyzaj alanıyla da sofistike bir tasarım ile şehrin merkezinde maneviyatıyla huzurlu bir ortam sunmaktadır. Gül Baba Türbesi restorasyon çalışmaları, aynı zamanda etrafında yer alan ve Budapeşte’nin önemli turistik sokaklarına da taşarak, bölgenin turistik olarak gelişimine katkı sunmuştur.

Türbenin Mükemmeliyet Ödülleri’ne layık görülmesi ile ilgili olarak Uluslararası Gayrimenkul Federasyonu jürisi de değerlendirmede bulundu: “Proje sadece türbe binasının kendisini ve yakın çevresini yenilemekle kalmayıp aynı zamanda mimari ve peyzaj mimarisini de birleştiren bütünsel yaklaşımı sayesinde, tüm kompleks yeni bir görünüme sahip olmuş ve geçmişte büyük ölçüde ihmal edilen çevredeki sokakların da yenilenmesini sağlamıştır.”

Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı Hakkında:

Gül Baba’nın sahip olduğu değere sahip çıkmak, türbeyi geleceğe taşımak ve dünyaya tanıtmak, iki ülke arasındaki tarihi değerlere sahip çıkarak kültürel ve sosyal yaşama katkıda bulunmak amacıyla “Gül Baba Türbesi Tarihi Mirasını Koruma Vakfı” kuruldu. Gül Baba Türbesi ve bulunduğu bölgenin sahip olduğu kültürel değerleri korumak ve bununla ilgili ortaya çıkabilecek olan kamusal görevleri yerine getirmek, Gül Baba Türbesi ve çevresini üstün değerlerle geliştirmek, amacına uygun kullanmak, işletmek, Macaristan ve Türkiye arasındaki ilişkileri başta kültürel olmak üzere her alanda geliştirmek amacına yönelik olarak, Macaristan Hükümeti Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Vakfın Başkanlığı’na aynı zamanda DEİK Türkiye - Macaristan İş Konseyi Başkanı olan Adnan Polat getirildi. Vakıf yaptığı çalışmalar kapsamında Gül Baba Müzesi’ni de faaliyete geçirdi. Vakıf, Macaristan ve Türkiye’de halkların buluşmasında en önemli araç olan kültür ve sanat etkinliklerinin yanı sıra kitap yayınları, paneller ve söyleşilerle Gül Baba adının yaşatılmasına dönük faaliyetlerini sürdürüyor.

Gül Baba Hakkında:

Gül Baba, Osmanlı Padişahlarıyla Avrupa’ya gerçekleştirilen seferler sırasında Osmanlı ordusuna eşlik eden bir Bektaşî dervişidir. Adında yer alan „gül” terimi, Gül Baba’nın Allah’ı derin ve aşkın bir şekilde tanıyan bir derviş olduğunu ve zamanının tasavvuf geleneklerine dayanan manevi bir rütbeyi işaret etmektedir.

Gül Baba, 1541 yılında Kanûnî Sultan Süleyman ile Budin’e gelmiştir. Efsaneye göre, 2 Eylül 1541 tarihinde şehrin fethi onuruna düzenlenen Şükran Günü’nde vefat ettiğine inanılmaktadır. Padişah, saygı duyulan dervişin cenazesine katılmış ve Gül Baba’yı şehrin koruyucu azizi olarak ilan etmiştir. Gül Baba’nın kabrinin üzerine türbeyi, 1543-1548 yılları arasında 3. Budin Beylerbeyi inşa ettirmiştir.