Marmara’da beklenen büyük depremle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan, Marmara Denizindeki fay hattının 220 kilometre olduğunu belirterek bu hattın tamamen kırılması halinde 8’e yakın şiddette bir deprem üretebileceğini söyledi.





İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İnan; “Marmara Denizinin içindeki fay hattının tamamı kırıldığı zaman 8’e yakın bir deprem üretebilir. Çünkü Marmara’daki fayın uzunluğu 220 kilometre. Ama parça parça kırılırsa, 100-110 kilometre uzunluğunda bir parça olursa o zaman üretebileceği deprem 7,5 a yakın bir deprem olabilecektir. 1999 Marmara depreminde 2.5 metreye yakın tsunami dalgaları da oldu. Dolayısıyla bu bölgede tsunami dalgaları da olabilir” dedi.





Mersin’i de içine alan Çukurova bölgesi ile ilgili de deprem yorumlarında bulunan İnan, bölge için tehlike oluşturan faylardan birinin Karataş-Osmaniye Fay Zonu olduğuna dikkat çekerek ““1998’deki Adana Ceyhan depremini bu fay oluşturdu. 6,2 büyüklüğünde çok da büyük olmayan bir depremdi. Gelecekte burada oluşabilecek bir deprem, Mersin ve Çukurova bölgesinde büyük ölçekte etkili olabilir. Dolayısıyla bu fay tehlikeli” şeklinde açıklamalarına devam etti.





Ecemiş’ten başlayıp Sivas ve Anamur’a kadar uzanan 700 kilometrelik Orta Anadolu Fay Zonunun bölgeyi etkileyecek başka bir fay sistemi olduğunu hatırlatan İnan, “Diğer bir fay ise bizim Anamur Fay Zonu ya da Namrun Fay Zonu dediğimiz fay zonu. Bu fay, Gülek Boğazında Ecemiş Fayı ile kesişir ve Anamur’a kadar uzanır, 220 kilometredir. Bu da parçalı bir faydır ve buralarda geçmişte deprem üretmiştir. Genelde 3,5-4 büyüklüğünde depremler ama daha büyük bir deprem olursa Mersin’i ve Adana’yı etkileyebilir. Karsantı-Karaisalı Fay Zonu da geçmişte deprem üretmiş, Tarsus’u çok etkilemiş ve Kleopatra Kapısı dahil yıkıma neden olmuştur. Dolayısıyla bu bölgelerde bu faylar tehlikeli” şeklinde konuştu.





Depremde yayılan deprem dalgalarının özellikle alüvyon zeminlerde genliklerinin arttığını ve yüzeyi çok daha fazla salladıklarını dile getiren İnan, bunun sonucunda binaların olduğu gibi göçebildiklerini veya yan yattıklarını ifade ederek, “Mersin’i bekleyen en büyük tehlikelerden biri bu. İkincisi de bina kalitesi. Binalar sağlam değilse katlar iskambil kağıtları gibi üst üste yığılıyor. Mersin için bir başka tehlike de bu. Çok büyük bir deprem beklemiyoruz Mersin için ama çevresinde meydana gelebilecek bir depremin Mersin’i etkileyebileceğini düşünüyorum. Son deprem haritasında Mersin 3. Bölge, Adana ise 1. ve 2. Bölge olarak geçiyor” dedi.