Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletinde yer alan Manhattan'da yaşayan Sıdıka Olgay, ABD'de yaşayan en yaşlı Türk ünvanına sahip. Olgay 102. yaşına Ocak ayında bastı.Özlem Özgüt YÖREKLİ - abdpost.com / ABD (İGFA) - Sıdıka Olgay henüz 17 yaşında genç kızken o zamanlar üstteğmen olan eşiyle nişanlanmış ve bir yıl sonra da nikah masasına oturmuş. Bu evlilikten iki tane dünyalar güzeli kız çocukları doğmuş. Onlardan, New York'taki Türk cemiyetinin yakından tanıdığı Billur Akipek evlenip Amerika'ya taşınınca ailecek kızlarını ziyaret için ABD'ye gidip gelmeler başlamış.

Ardından diğer kızları da okumak üzere Amerika'ya yerleşince, İstanbul'da yalnız kalan çift, Boğaz'daki evlerini kapatıp tamamen New York, Manhattan'a yerleşmiş. Albay emeklisi eşini yıllar içinde kaybeden Sıdıka Hanım tam 27 yıldır kesintisiz burada yaşıyor.

Sıdıka Hanım; dünya tatlısı, neşeli, hayat dolu ve çok bakımlı bir kadın. Kendisine dinç kalarak uzun bir ömür sürmenin sırrını sordum, çünkü kendisi hiçbir sağlık sorunu yaşamıyor. Gözleri, aklı, eklemleri onu yarı yolda bırakmamış.

abdpost editörü Özlem Özgüt Yörekli; kendisiyle anıları, ABD'deki hayatı ve gençlere tavsiyeleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

https://youtu.be/FrN94oaEdW4

Güne başlar başlamaz halen daha önce kendisine olan saygısından ötürü saçını, makyajını yaptığını ve her daim ojeli tırnaklarla gezdiğini ifade eden Sıdıka Olgay, çat kapı misafir gelse asla hazırlıksız yakalanmadığını belirtti.

Saygıya çok önem veren Sıdıka Hanım, ABD'ye yerleştikten sonra 60'lı yaşlarda olmasına karşın bir kursa yazılıp İngilizce öğrenmeyi tercih etmiş. Lakin torunları o zaman küçük olduğundan ve Türkiye'ye gittiklerinde Türkçe konuşamadıkları için üzüldüklerinden onlara ABD'de bizzat kendisi Türkçe öğretme kararı almış. Onları çok güzel yetiştirmiş ama tabii bu özveri kendisinin İngilizcesini geriletmiş. Fakat asla geri planda kalmayı sevmeyen Sıdıka Hanım, günlük aktivitelerine yetecek düzeyde İngilizce konuşabiliyor.

Tek başına yaşıyor ve alışverişini halen kendisi yapıyor. Cafelerde vakit geçiriyor. Amerikalı arkadaşları bile var.

Kendisini bu kadar dinç şekilde uzun ömürlü yapan bir diğer faktörün de hayatında her daim aktivitelerle meşgul olmak olduğuna inanıyor. ABD'ye yerleştikten sonra ilerleyen yaşına aldırmadan İngilizce kursuna, resim kursuna ve dans okuluna gitmiş mesela. Asla bir kenarda kalmayı sevmediğini söylüyor.

Onun dışında ehliyet alıp ABD'de yıllarca otomobil de kullanmış. Üstelik ehliyet sınavını tek seferde başarıyla geçtiğini gururla anlattı. Ama şimdilerde otomobil kullanmıyor. Zaten Manhattan'ın göbeğinde yaşadığı için ihtiyaç da duymuyor.

Genç ve uzun yaşamak için gençlere, kendisinin yaptığı gibi bol sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeyi, hamur işi ve kızartmalardan uzak durmayı, pozitif ve bakımlı olmayı, aile yaşantısına ve saygıya önem vermelerini öğütlüyor.