Yabancılar tarafından vatandaşlık amaçlı ev alımlarında kullanıldığı ifade edilen, daha çok arsalarda yoğun şekilde kullanılan, konutta ise 1980’lerde uygulanan hisseli (metrekareli) alımlar, artan ev fiyatları nedeniyle yeniden görülmeye başlandı.

Sektörün uzman isimlerinin yabancıların hisseli ev ile vatandaşlık alımları hakkında görüşleri şöyle:

Yükselen maliyetlerden ötürü metrekare ile daire satışının giderek yaygınlaştığını söyleyen Akar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Figen Akar, “Bütçesi olan ve kredi çekebilme imkânı olanlar konuta yatırım yapıyor. Belirli bir yatırımcı portföyü ise projelerden metrekare satın alıyor. Metrekare ile daire ya da hisse satın alma uygulaması gayrimenkul ticaretinde finansal bir çözüm olarak ciddi ilgi görmeye başladı” dedi.

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü İşletme Kooperatifi (İSTEBKoop) Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, TOKİ’nin yeni sosyal konut kapsamında hisseli satış sistemini arsalarda uygulayacağını söyledi. Buradan arsa alan kişilerin daha sonra müteahhide bunları vererek ev yaptırma yoluna gideceğini kaydeden Özcan, bu açıdan doğru bir iş modeli olarak yorumladı.

Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, “Sektörde hisseli konut ve arazi satın alma çok uzun zamandır uygulanan bir sistem. 40 yıldır da hisseli satış söz konusu. Önceden ruhsat ve kat irtifakı kurulamayan konutlarda hisseli satış verilirdi. 80’li senelerde çoğu konut hisseli satıştır. Hisseli satışın devam etmesiyle birlikte yabancıların konut alımında ev alıp vatandaşlık edinme söz konusuysa 1-2 milyon dolarlık bir konuta 2-3 kişi hisseli konut alımına girerek ortak oluyorlar, bu vesileyle oturum ve vatandaşlık iznini bir daire ile alabiliyor, hissedar olabiliyorlar. Bunun herhangi bir sakıncası da bulunmuyor. Vatandaşlık için biçilmiş bir bedel var. Bu bedeli yatırıp, bankalarda bozumunu yapıp hisseli satışa dahil olarak gerçekleştirebiliyorlar. Yabancılar genelde kat irtifakı ve iskan konularına çok takılmadıkları için hisseli satışa daha sıcak bakıyorlar. Yerli vatandaşlar tam tersine hisseli satışa çok sıcak bakmıyorlar çünkü vatandaşlarımız için genelde tapu almak ve kat irtifakı öncelikli oluyor. Otel ve apartları konuta çevirme yasasının çıkmasıyla eski otellerin ev şeklinde hisseli bir şekilde satışa sunuldu. Bu da hisseli satışta artışa neden oldu.” diye konuştu.

Demir, modelle ilgili dikkat edilmesi gereken konuları da şöyle özetledi:

“Projeden hisseli satış ile konut alıyorsanız, projede hangi katta olduğu belli olmadığı için satın alımı gerçekleştirilen firmadan mutlaka noterden satış sözleşmesi yapması gerekiyor. Örneğin; hangi katta, kaç numaralı, hangi cepheye bakıyor, kaç metrekare olduğunu belirtip hisseli olarak X kişiden alıyorum diye firmayla kendi aralarında bir sözleşme yapıp, bu sözleşmeyi de notere sunup suret tasdiki yaparak veya tapuya işletebiliyorlarsa tapularına işleterek en azından belirttiği niteliklerde dairesinin olduğunu yazarlarsa, ileride herhangi bir kötü senaryoda kendini güvence altına almış olur. Hisseli satışta en çok arazi, arsa, tarla satışlarında ya da otelin konuta dönüşmesinde sıkıntı yaşanabilir. Hangi parsel olduğunu belirtmeyip şansa bırakırsa herhangi bir parselden hakkını alıyorlar. Taahhüt olmadığı için önde ya da arkada olacağı, hangi cepheye bakacağı şanslarına kalıyor. Bunun nedeni de her alınan arazide bir gün imar geleceği için arazinin yüzde 35- 45 oranındaki payı devlet alıp okul, park, bahçe, yol yapması. Bu sebeple arazi küçülür ve alacak kişinin parselini nereden aldığı belli olmaz. Alan kişi hangi ada, parsel, paftada aldığına dair bir taahhüt alırsa bu sıkıntıların da önüne geçmiş olur.”

Kaynak: Dünya