Şovmen müteahhittin yarattığı vurgun, ev sahibi olma hayallerini yıkan yüzlerce mağdur vatandaşı ortaya çıkardı. Suat Altın'ın inşaat şirketi tarafından aynı dairelerin birden fazla kişiye satılması...
Avazturk.com haber sitesinin haberine göre Kayseri'nin emlak piyasası, İktidarda olan siyasi partiye yakınlığı ile bilinen müteahhit Suat Altın'ın skandalı ile çalkalanıyor. Altın'ın inşaat şirketi tarafından gerçekleştirilen ve 'nitelikli dolandırıcılık' olarak nitelendirilen eylemler, birçok vatandaşın hayallerini yıkıma uğrattı. Şirketten daire satın alan ancak yıllar geçmesine rağmen evlerini alamayan mağdurlar, şimdi adalet arayışında.
2017 yılında, Suat Altın'a ait şirketten daire alan 47 kişi, evlerinin hâlâ kendilerine teslim edilmediğini belirtiyor. Durum daha da karmaşık bir hal alıyor çünkü iddialara göre aynı daireler, başka kişilere de satılmış. Mağdurlar, Suat Altın ve eski ortakları da dahil olmak üzere 13 kişiye karşı 'nitelikli dolandırıcılık' suçlamasıyla harekete geçti.
Bu durum, sadece mağdurların mali kayıplarıyla sınırlı değil. Suat Altın'ın sahip olduğu şirketin, projenin yarım kalmasına ve birçok bloğun iptal edilmesine neden olduğu iddia ediliyor. Bu da, projede yer alan dairelerin yasal durumunu belirsiz hale getiriyor. Mağdurların avukatı Orhan Boran, durumu şöyle açıklıyor: "Şirket yetkililerinin belediyeden ruhsat almadan satış yapması, aynı anda birden fazla kişiye daire satması ve müşterilerden toplanan paraların başka hesaplara aktarılması, net bir dolandırıcılık vakasıdır."
Kayseri Adalet Sarayı önünde yapılan açıklamada, mağdurların seslerini duyurma çabaları yansıtıldı. Bir mağdur, duygusal bir ifadeyle, "Altı yıldır sesimizi duyuramıyoruz. Devlet bizden yana olsun, hakkımızı, emeklerimizi istiyoruz" diye konuştu.
Suat Altın'ın geçmişi de bu olayla ilgili soruşturmalara ışık tutuyor. Altın, FETÖ soruşturmaları kapsamında ifade vermiş bir isim. Ayrıca, şirketinin konkordatosunun kaldırılması ve Kayseri Erciyesspor’a isim sponsoru olması gibi olaylar da Altın'ın iş dünyasındaki etkinliğini gösteriyor.
Bu olay, Türkiye'nin emlak ve inşaat sektöründeki sorunlarına dikkat çekiyor ve yatırımcıları, satın alma süreçlerinde daha dikkatli olmaya çağırıyor. Mağdurların adalet arayışları devam ederken, bu tür dolandırıcılık vakalarının önüne geçilmesi için daha etkin yasal düzenlemelerin gerekliliği bir kez daha ön plana çıkıyor.
Suat Altın ve şirketi hakkındaki soruşturmalar devam ederken, bu olayın sonuçları hem Kayseri hem de Türkiye'nin genelinde emlak sektörü üzerinde derin etkiler yaratabilir. Mağdurların seslerinin duyulduğu ve haklarının iade edildiği bir sonuç, birçok kişi için adaletin bir göstergesi olacak.
