Yılbaşı’nda bu yana borsada yaşanan gelişmeleri değerlendiren Baki Atılal, “Ben bir hayal kırıklığı olarak değerlendirdiğimi söyleyebilirim. Seçimden önce seçimin Mayıs ya da Haziran olmasını piyasa bekliyordu orada bir sürpriz olmadı. Ama ilk bir ay yabancı gelir mi gelmez mi, gider mi gitmez mi piyasa aşağıya geldi. Şubatta bir deprem yaşadık, Borsa İstanbul 2 gün açık kaldı. Orada bir güven kaybı oluştu ve o güven kaybı hala geri gelmedi. Sonrasında açtık 10 gün idare eder oldu. BES’lerden para girdi içeriye, geri alım programlarından girdi. Onunla beraber 5 bin 500’e çıktık sonra tekrar aşağıya geldik. Depremden sonra oluşan güvensizliği bir türlü yerine oturtamadık sonra seçim kararı geldi, sonra ittifaklar geldi. İnsanlar geri adım attılar. Bu arada tam tersi rakamlar çıktı karşımıza yatırımcı sayısında çok ciddi bir artış var. Bu da halka arzlardan o tarafa çok ciddi bir yönelim var. Bundan sonraki süreçte de herkes kur yüzde 10 artacak diye konuşuyor. Bu da bize yönelimi geri planda bıraktırıyor.” şeklinde konuştu.

Atılal, iki ayaklı seçimde, “İki ayaklı seçimde bizim piyasa yukarı yönlü hareket yapar mı bence yapmaz, aşağıya gelir.” dedi.

Moderatör İlkay Arıkan'ın “Seçimden sonra üç olasılık var. Cumhurbaşkanlığının bir ittifakta kalması, parlamentonun başka bir ittifakta kalması. Bu durumda piyasalar ne olur?” sorusuna Baki Atılal, şöyle cevap verdi:

Tam dövize yönelme olur. İkinci tura kalınması ile ciddi sıkıntı yaratır bizde. Bir sene sonra belediye seçimleri var, kimse o tarafa yönelik bir hamle yapmaz biz tekrardan erken seçime gideriz görüntü itibariyle. O süreçte de yapısal reformlar diye bir şey yok, olması gerekenler de olmaz. Enflasyonda yukarı yönde hareket, ücret artışları. O ücret artışlarına karşılık işsizlik ne olacak o bir soru işareti.”

İkinci seçenekte Cumhur İttifakının hem Cumhurbaşkanlığını kazanması hem de parlamentoda çoğunluğu alması durumunda bugüne kadar devam eden ekonomi politikası devam eder mi durumuna ise Atılal, “AK Partinin ek bildirgesinde ekoni kısmına baktığımda mevcut devam edeceği görünüyor. Mevcut sistem güçlendirilerek devam edecektir diyor. Kobilere destek artacaktır, düşük faiz politikası üzerindeki sıkıntılar, merkez bankasının bağımsızlığı konuşuluyor bunların hepsi mevcut şartta devam edecek. Mevcut şart devam ettiğinde de kur yine yukarı çıkacak. Kur her halükarda yukarı çıkacak bir rahatlama vermesi gerekiyor.” diye konuştu.

Üçüncü seçenekte ise Millet İttifakının her iki tarafı da kazanmasını değerlendiren Atılal, “Millet İttifakının programına baktığımızda, Avrupa Birliği ile ilişkiler deniyor. Açıklandığı kadarıyla dışarıdan fonlarla görüşülmüş. Bu konjoktürde dışarıdan para geliyorsa kur yine yukarı çıkacak. Her halükarda yukarı çıkacak ama ondan sonra para gelişi ile aşağıya iner. Regülasyonlar ne olacak en büyük sorun o.” ifadelerini kullandı.