Fay kırıklıkları ise yüzeyde birçok yerden gözlemlenirken arazi boyutlarını da doğrudan etkiledi. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü tarafından tekrar yapılacak tespitler ve hesaplamalar ile yeniden düzenlenecek sınırlarla ile ilgili Av. Ayşe Hüseyinoğlu; hesaplamalardaki bir hata neticesinde karşı dava açmak için 30 gün sürenin olduğuna dikkat çekti.

6 Şubat Pazartesi günü Türkiye bir kabusa uyandı. 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık depremler ile ‘Asrın Felaketi’ yaşandı. Binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan depremde evler ve arabalar kullanılamaz hale geldi. Bazı mahalleler, köyler ikiye ayrıldı, yollar parçalandı. Doğal afet o kadar şiddetliydi ki fayın geçtiği zeminde yer değişimine neden oldu. Bu değişim AFAD’ın verdiği bilgilere göre yer kabuğundaki kayma 7,5 metreye ulaştı. 

“Sınırlarda Ne Ölçüde Bir Değişiklik Meydana Geldiği Tespit Edilir”

Av. Ayşe Hüseyinoğu, değişen sınırlarla ilgili hukuki süreci şu sözlerle anlattı: “Deprem sonucunda mülkiyet sınırlarının ciddi bir şekilde değişmesi durumunda, Kadastro Güncelleme Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca; taşınmazların sabit, geçerli sayılabilecek ve deprem sonucu oluşan sınırları kadastro güncelleme ekibince zeminde belirlenerek sınırlandırmaları yapılır. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü kadastro güncelleme ekibi tarafından sınırların ölçümüne ilişkin yapılan işlem neticesinde, deprem bölgesindeki sınırlarda ne ölçüde bir değişiklik meydana geldiği tespit edilir. Tespit edilen değişiklik kadastro güncelleme ekibince hazırlanacak bir kroki ile imza altına alınır. 

Aynı yönetmeliğin 20. maddesine göre; kadastro ekiplerince hazırlanan kroki doğrultusunda; tapuda kayıtlı yüzölçümü, kadastro teknik belgeleri ve belirsiz yahut çekişmeli sınırlarda dengeleme politikasına göre deprem bölgesinde sınır belirlemesi yapılır. Dengeleme politikası ile deprem sonrası oluşan sınırlarla çevrili bir alan içinde kalıpta sınırları belirlenemeyen parseller, bir bütün olarak ele alınır ve yüzölçümü hesaplanır. Hesaplanan yüzölçümü ile ilgili alandaki parsellerin tapuda kayıtlı veya kontrol sonucu bulunan yüzölçümleri toplamı karşılaştırılır. Aradaki fark, parsellerin yüzölçümleri ile orantılı olarak dağıtılır. Dengeleme politikasının amacı, deprem neticesinde sınırlarda meydana gelen değişikliklerin herkese adil bir şekilde yansıtılmasını sağlamaktır.”

30 Günlük Süreye Dikkat

Bir hata varsa düzeltme yapılabileceğine dikkat çeken Av. Hüseyinoğlu, “Kadastro güncelleme ekibince deprem sonrası sınır belirleme işleminin hatalı bir şekilde yapıldığı düşünülüyor ise; ilgili kişiler kadastro müdürlüğüne kaydın düzeltilmesi başvurusunda bulunabilirler. Kadastro müdürlüğü tarafından yapılan hatanın fark edilmesi durumunda herhangi bir başvuru olmaksızın re’sen düzeltme işlemi de yapılabilir. Kadastro Kanunu’nun 41. maddesine göre; yapılan düzeltmeler, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Düzeltmeden olumsuz yönde etkilenen kişiler, kadastro müdürlüğü ile düzeltmeden yararlanan parsel sahibine karşı taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde kadastro hatalarının düzeltilmesine karşı dava açabilirler. İlgili dava düzeltmenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde açılmalıdır. 30 günlük süre hak düşürücü süredir. Bu süre içerisinde dava açılmaması durumunda yapılan düzeltmeler kesinleşir.