BDDK’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik koordineli makro ihtiyati tedbirler kapsamında, ikinci ve sonrası konut alımında tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu en az bir konutunun bulunması halinde konut kredisi değer oranı %75 daraltılacak. Karara göre, 5 milyon TL değerindeki bir evi, ikinci tapulu evi olarak alacak olanlara evin değerinin %22,5’i kadar kredi kullandırılabilecek. İlk konut alımlarında ise kredi değer oranlarında bir değişiklik olmayacak.
Kararın Sonuçları Ne Olur?
Alınan bu kararın iki sonucu söz konusu: birincisi, konut kredi kullanımları zaten düşük ama doğal olarak konut kredisine erişim daha da zor olacak; ikincisi ise alınan bu karar ilk evin alınmasında kullanılacak düşük faizli olası kredi kampanyasının bir hazırlığı olabilir. Türkiye genelinde konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,7 artarak 109.548 oldu.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %24,1 azalış gösterdi, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise %13,3 olarak gerçekleşti. Yılın ilk 7 ayına baktığımızda ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,2 oranında azaldı. Zamanı biraz daha geniş tuttuğumuzda; konut fiyatlarının bugünle kıyaslandığında düşük, faiz oranlarının aylık %1 olduğu ortamda (2013-2017 yılları arasında) toplam satışların ortalama %35’inin kredili satışlar şeklinde karşımıza çıktığını görebiliyoruz.
Benzer durum 2020 yılında da vardı ve yine aylık kredi faizlerinin ortalama %1,04 olduğu bir yılda, kredili satışlar toplamın %38,2’sine denk gelmekteydi. Tam dersi durumda ise, 2018 yılında kredi faizleri aylık ortalama %1,61 iken kredi kullanım oranı %20,1; son 2,5 yıllık dönemde ise kredi faizleri %1,65 iken konut alımlarında kredi kullanım oranı %19,6 olarak gerçekleşti.
Aynı dönemde azalan bir başka veri ise ilk el konutlardaki kredi kullanım oranları oldu. Son iki buçuk yıl ortalaması %30. Yani, satılan her 10 konuttan sadece 3ü kredi ile satılmış durumda. Rakamlara daha fazla boğmadan özetlemek gerekirse, son yıllarda artan konut fiyatları ve kredi faiz oranı ortamında kredili satışlar geçmiş yıllara göre zaten azalmıştı; aynı şekilde kişiler kredi kullanımlarında ilk el yerine ağırlıklı olarak ikinci el konutlar için kredi kullanmayı tercih ediyorlardı.
Basında “ilk kez ev sahibi olacaklar için kamu bankalarının aylık %1,20 faizli ve 15 yıl vadeli konut kredisi kampanyasına hazırlandığına” ilişkin bir bilgi notu söz konusuydu.
Bu konuda Merkez Bankası ve BDDK’nın çalışma yaptığına dair haberleri de okumuştuk. Bu haberi ve son düzenlemeyi birleştirdiğimizde en olası sonuç şu şekilde karşımıza çıkıyor: Yakın vadede kamu bankaları önderliğinde cazip faizli bir konut kredi kampanyası başlayabilir ve bu kampanyanın hazırlığı kapsamında bu karar alınmış olabilir.
Bu kampanya (15 yıl vade, aylık %1,20 faiz oranı) gerçekleşse dahi, mevcut konut fiyatı ve hane halkı ortalama harcanabilir geliri ortamında “Konut Kredi Taksit-Hane Gelir Oranı’nın %42’ye kadar düşebileceğini (ortalama aylık taksit: 23.855 TL) gösteriyor. Dolayısıyla, eğer bu düzenleme konut kredi kampanyasına bir hazırlık anlamında düşünülmüş ise, kampanyanın erişilebilirlik sorununa çözüm olabilmesi zor görünüyor.
Gayrimenkul ve 2. el araç satışına 'ilan sitesi' Düzenlemesi
Gayrimenkul ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde ismin gizlenerek ilan verilmesi yasaklandı. İkinci el araç ve gayrimenkul satışına ilişkin yeni düzenlemeler yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan kararlara göre, ilan sitelerinde kendi kimliğini gizleyerek sahte hesaplar üzerinden ilana çıkılması engellenecek.
Kişiler, kendisi, eşi veya bir ve ikinci dereceden akrabalarına ait olmayan ikinci el araç ve gayrimenkul için sadece yetki belgesi alarak satış ilanına çıkabilecek. İlan siteleri, bu kurala uygun ilan denetimi yapmakla yükümlü olacak. Bu kurala aykırı her ilan için 10 bin ile 100 bin lira arasında ceza uygulanacak.
İlan sitelerindeki sahte araç ve gayrimenkul ilanlarının önünün kesilmesi, söz konusu sitelerde gerçek veya tüzel kişilerin ilanlarının yer alacak olması spekülatif fiyat artışlarını bitirirken, haksız rekabeti ve kayıt dışılığı da ortadan kaldıracaktır. Kayıt dışı satış yapan kişiler vergi kaybının yanı sıra sektörde deformasyona sebep oldukları gibi araç fiyatlarında da normal ötesi yani köpük diye tabir ettiğimiz bir artışa sebep oluyordu. Son dönemde alınan tedbirlerle sektör yavaş yavaş normalleşmeye başlamıştı.
Şimdi bu yönetmelikle birlikte bu normalleşmenin de hızlanacağını, vergi kaybının da bir nebze önüne geçilebilir.Devlete vergisini ödeyen, personel çalıştıran, bu işi kayıtlı bir şekilde hakkıyla yapan esnaf ta mağdur oluyordu. Yeni yönetmelik mağduriyetleri de ortadan kaldıracaktır.
Samet Hızalan