1-Ekonomik durum: Türkiye'deki ekonomik durum konut fiyatlarını etkileyebilir. Düşük büyüme, yüksek -enflasyon ve işsizlik oranları gibi faktörler, konut talebini azaltarak fiyatları düşürebilir.
2-Faiz oranları: Konut fiyatlarını belirleyen faktörlerden biri de faiz oranlarıdır. Yüksek faiz oranları, kredi kullanımını azaltarak konut talebini düşürebilir ve fiyatları aşağıya çekebilir.
3-Konut arzı: Konut arzı, fiyatları etkileyen diğer bir faktördür. Artan konut arzı, konut fiyatlarının düşmesine neden olabilir. Özellikle son yıllarda ülkede konut stoku artmış olabilir ve bu da fiyatların düşmesine neden olabilir.
4-Yabancı yatırımcılar: Türkiye'deki yabancı yatırımcılar, konut piyasasını da etkileyebilir. Dış yatırımcıların ülkeye olan ilgisi, konut talebini artırabilir ve fiyatları yükseltebilir. Ancak, son dönemde Türkiye'deki siyasi ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle yabancı yatırımcıların ülkeye olan ilgisi azalmış olabilir.
Bu nedenlerin her biri, Türkiye'deki konut fiyatlarının düşmesine katkıda bulunabilir. Ancak, konut fiyatlarındaki değişiklikler, bölgeye ve zaman dilimine göre farklılık gösterebilir ve genel bir açıklama yapmak için tüm faktörlerin dikkate alınması gerekir.
YUKARIDA YER ALAN METİNDEKİ DÜŞÜNCELER YAPAY ZEKAYA AİTTİR.
Evet son zamanlarda her yanımızı saran daha da hayatımızın her yerinde yer alacak olan yapay zekanın düşünceleri.
Gelelim bizim düşüncelerimize, konut fiyatlarındaki artan grafiğin yatay seyrettiği açık bir şekilde görünmekte, bunun kısa vadede en önemli sebebinin önümüzdeki seçimler olduğunu söyleyebiliriz.
Mart ayında Sakarya’da konut metrekare fiyat ortalaması 13.545 TL
Konut fiyatlarında yaşanan çılgın artışın son dönemde yavaşlamasının seçimler haricinde birkaç nedeni daha var. Bunlardan biri enflasyonun baz etkisiyle de olsa hız kesmiş olması. İkinci ve asıl önemli neden satışların düşmüş olması. Konut talebi, son birkaç ayda eski canlılığını yitirdi.
Genellikle yılın son aylarında satışlar artar bu sebeple son aylarda bir sıçrama söz konusu olsa da izleyen iki ayda satışlardaki düşüş görülebiliyor. Eğilim çizgisi de düşüşü işaret ediyor. Normal koşullarda enflasyon yükselirse konut talebi düşer, fiyatlar da talep düşüklüğü nedeniyle enflasyon kadar hızlı yükselmez. Bizde normal koşullar geçerli değil. Faiz enflasyonun 30 puan altında olunca insanlar birikimlerini koruyabilmek için bankaya veya tahvile yatırmak yerine konuta yatırıyor. Bu tercih, konuta talebi ve dolayısıyla konut fiyatlarını artırıyor. Son dönemde mevduat faizlerinde yavaş yavaş artış başladı. Bu gelişme, konuta talebi azalttı ve fiyatlar da eskisi kadar artmaz oldu.
Mart sonu itibarıyla kur korumalı mevduatta faiz tavanı kaldırılınca mevduat faizlerinde ve tahvil faizlerinde de yükselme biraz daha hızlandı. Önümüzdeki aylarda faizlerin enflasyona yaklaşmaya devam ettiği her adımda hem konut satışlarındaki düşüşü hem de fiyat artışlarındaki gerilemeyi çok daha açık biçimde göreceğiz.
Önümüzdeki Cuma günü Ramazan Bayramı, bayramın ülkemiz, milletimiz, İslam alemi ve tüm insanlık için barışa, huzura ve esenliğe vesile olmasını dilerim.
Samet Hızalan
