Öngören, depremzedelerin konteyner ve çadır kentlerde barındırılması yerine, Antalya ve bölgedeki otellerde geçici barınmasının sağlanmasını ve sonrasında çevredeki boş yazlık evlere, kiralık ve satılık konutlara yerleştirilmesinin daha insani ve toplumsal sorumluluğa uygun bir çözüm olacağını belirtti.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören; 6 Şubat Depreminde şu anki tespitlerle yaklaşık 6.000 binanın yıkıldığını, kalan binaların da risk tespiti yapılıncaya kadar vatandaşlarca kullanılamayacağını belirterek depremde konutunu kaybeden ve riskli bina sorunu yaşayan yaklaşık 100.000 ailenin kış şartlarında barınmasının acilen sağlanmasının önemine değindi.

1999 Marmara Depreminde konteyner ve çadır kentlerde uzun süre barınmak zorunda kalan depremzedelerin maddi ve manevi pek çok sorunla karşılaştığını, ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını vurgulayan Öngören; konut sorunu yaşayan depremzedelerin özellikle kış sezonunda boş olan Antalya ve çevresindeki otellere geçici olarak yerleştirilmelerini ilk çözüm olarak önerdi. Çocukların eğitimlerinin de burada sürdürülmesinin yararlı olacağını iletti.

Prof. Dr. Öngören, sonrasında komşu illerde ve Antalya çevresinde bulunan yazlık evlerin boş olanlarının ve ilave olarak da boş, kiralık ve satılık dairelerin valilikler ve kaymakamlıklar yardımıyla tespit edilerek, depremzedelerin otellerden boş olan yazlık evlere ve boş dairelere transferlerinin yapılmasıyla onların depremden kaynaklanan sorunlarının en aza indirileceğini belirtti. Tabii ki bu mülklerin kiralarının Valiliklerce deprem amaçlı fonlardan ödeneceğini, ancak “askıda fatura” gibi sistemlerle yardımsever halkımızın da depremzede kiralarının ödenmesine katkıda bulunabileceğini ifade eden Öngören; bu yolla depremzedelerin sorunlu bir çevreden kurtarılarak yeni komşularının da yardımlarıyla normal yaşama dönmelerinin daha kolaylaşacağını vurguladı.

Aynı süreç içinde, TOKİ’nin konut fiyatlarının düşürülmesi için başlattığı yeni konut kampanyasında, TOKİ ve onunla birlikte çalışan inşaat şirketleri tarafından üretilecek konutların da ilk üç yıl ödemesiz 30 yıl vadeli olarak sadece depremzedelere ve yapıları riskli olanlara satılmasının sağlanması gerektiğini belirten Öngören, bu aşamada Avrupa’da uygulanan ve ikincil kağıtların yatırımcılara satılabildiği yeni bir mortgage sistemine geçmenin de şart olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Gürsel Öngören; depremde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara şifa ve acılı ailelerine sabır dileyerek, önümüzdeki günlerde kentsel dönüşüm ile depreme dayanıklı kentler konusunda yeni bir yol haritası açıklayacaklarını belirterek, birlik ve beraberlikle deprem ülkesinde yaşamanın sıkıntılarını aşacaklarını ve yardımsever halkımızca depremzede kardeşlerimizin yaralarının sarılacağına inandığını bildirdi.