Bugünlerde hepimizin ortak derdi arsa fiyatları. Arsa sahiplerinin 'Nasıl olsa tiny house konur, imar olmasa da benim arsam çok para eder' demesiyle imarı olmayan, elektriği suyu olmayan ve hatta yolu olmayan arsalar için milyonlar istediği tuhaf bir dönemden geçiyoruz. Yine de inancımızı kaybetmiyoruz ve tinyhouse'umuzu koyup güzel bir yaşam kurabileceğimiz arsa arayışına devam ediyoruz. Peki ama bunu yaparken nelere dikkat etmeliyiz? 1) HEM KADASTRAL, HEM FİZİKİ YOL OLMALI Her sorun çözülür ama yol derdi varsa çözülmez arkadaşlar. Bu ne demek derseniz, arazinin sınırlarından biri ile harita üzerinde gözüken kadastral yol en az 20 metre kesişmeli. Bazen şöyle şeyler olabiliyor, harita çizilirken kadastral yol dağdan kayadan filan geçiyor, o zaman sizin arazinize giden yol aslında başkasının arazisinden geçiyor. O başkası da kalkıp o yolu kapatırsa siz yolsuz kalmış oluyorsunuz. Elbette bunun için dava açıp yol talep edebilirsiniz ama bu uzun bir süreç, gereksiz bir iş yükü ve elbette maliyet. Siz iyisi mi kesin ve net olarak resmi yolu olan ve o yoldan araziye girilen bir arazi bulun. Yol sorunu yok diyen emlakçılara kesinlikle inanmayın hem parsel sorguda hem de gözünüzle görün. Araziyi uzaktan alıyorsanız ve sadece harita üstünde görme şansınız varsa, bazen emlakçılar kış deresini yol diye yutturuyorlar, aman dikkat! 2) TARLA ya da BAĞ BAHÇE Arazinin niteliği tarla ya da bağ bahçe olmalı arkadaşlar. Elbette zeytinliğe de tinyhouse konuluyor artık birçok yerde ama burada hep bir tereddüt var, bu bazen belediyeden belediyeye değişiyor. O yüzden tarla olsun, garanti olsun. Bir de Sit arazilerine dikkat! Buralarda uygulama yine belediyeden belediyeye değişiyor. Mesela sit alanında herhangi bir şey ekip dikmeniz yasak, kanalizasyon kazmanız kesinlikle yasak ve başka birçok şey de kurul iznine tabi. O yüzden çok şart değilse Sit alanı olmasa iyi olur. 2) HAZİNE ARAZİSİ YA DA MERA DİBİ OLSUN Gönül ister ki, arazimiz 5 dönümün üstünde olsun, rahat rahat tam müstakil bir alan olsun ama tabii bunun maliyeti çok. Ama araziniz küçük de olsa, daha fazla müstakil için, hazine arazisi ya da mera dibinde bir arazi bulursanız tadından yenmez. Özellikle siz sonradan gelenseniz, komşunuzun kim olduğunu araştırın. Biz bir kez Çanakkale'de bir arazi almak üzereydik. Emlakçıyla araziye bakıyorduk, tam o sırada oraya koyunlarını otlatan bir çoban geldi. Meğer arazi aslında onlarınmış, bankaya olan borçları sebebiyle banka ellerinden almış, biz de bankadan alan adamdan alıyormuşuz. Baktık ki ortalık karışacak, hemen o araziden vazgeçtik. Bu gibi olaylara dikkat! 3) ELEKTRİK Elbette arazide elektrik olması iyi olur ama yoksa da artık çözmek çok kolay. Sadece biraz maliyetli oluyor. Bunun için daha önce detaylı paylaşımlarda bulunmuştum, aşağıya linkini yine bırakacağım. 4) SU Yağmuru bol bir bölgedeyseniz, şebeke suyu olmamasını hiç dert etmeyin, çünkü yağmur suyu toplamak gerçekten çok kolay. Yapmanız gereken 3 ya da 5 tonluk bir depo alıp çatıdan akan yağmur sularını bu depoya bağlamak. Yazın bu su yetmezse vidanjörle su alabilirsiniz. Kesinlikle kuyu açmanızı tavsiye etmem. Bu zamanla toprağınızın verimliliğinin götürecek bir uygulama. Yağmur suyu toplamak çok daha iyi. Sonuçta doğada yaşamaya geldik ve o toprağımızda bireyler yetiştireceğiz, öyle değil mi? Su ile ilgili daha önce yaptığım detaylı paylaşım da şurada 5) DOĞAL KRİTERLER Elbette ne kadar tepe, o kadar manzara, bunu biliyoruz ama inanın manzara her şey değil arkadaşlar. Tinyhouse hayatında zamanın büyük kısmı bahçede ya da veranda da geçer ya da geçmeli, çünkü sonuçta tinyhouse 20 m2. Ama sizin rüzgarınız hiç durmuyorsa, Bahçede vakit geçiremeyeceksiniz demektir. Ayrıca tinhouse'un tekerlekli olmasından kaynaklı altı boş olduğu için, çok rüzgârda ev sallanacaktır. Eğer böyle bir durum var ise evin altını odun ile doldurmanızı tavsiye ederim. Arazide ne kadar rüzgârlı olduğunu ağaçların duruşundan anlayabilirsiniz. Sözgelimi sizin araziyi almak üzere gittiğiniz gün ortada hiç rüzgâr yoktur ama ağaçların hepsi aynı yöne doğru yamuktur, o zaman anlayın ki, orası çok rüzgârlı. Bir de evi yerleştirirken kısa kenarın rüzgârın ağırlıklı olarak geldiği yöne bakması iyi olur. Arazinin eğimi de önemli. Çanak bir yer kesinlikle almayın. Çok su tutacaktır ve bu size bir sürü sorun yaşatabilir. Tam aksine çok eğimli bir yer almak da teraslama yapmanıza gerek duyacaktır, bu da hem çok maliyet hem çok emek. Bunun yerine %1 ya da 2 eğim en uygunu. Rüzgâr yönü de önemli. Arazi güneye bakarsa iyi olur, kuzeye bakan bir arazide hem çok üşürsünüz hem de bitkileriniz sorun yaşar. 6) TOPRAK NASIL? Ekip dikmek gibi bir hayaliniz varsa toprağınızı analiz ettirmeniz iyi olur. Bunun için ilçe tarıma başvurabilirsiniz. Bunun için vakit yoksa, topraktan anlayan bir kişiyle araziye giderseniz, arazide çıkan yabani bitkilerden bile size konuyla ilgili fikir verebilir. Mesela çok rüzgârlı arazide ahlat yani yaban armudundan başka ağaç yetişmez. 7) AĞAÇLAR Bazı tinyhouse'lar yerine traktörle ya da arazi aracıyla çekilerek yerleştirilirken, bazıları vinç ile yerleştiriliyor. Bunun için ekiple önceden bir keşif yapmanız gerekir. Etrafta yüksek ağaçlar varsa bunlara herhangi bir zarar vermeden işin nasıl yapılacağını çalışmanız gerekir. Unutmayın, doğada yaşamak için ona uyum sağlamamız gerekir, lütfen ağaç kesmeyelim. 8)LOJİSTİK En yakın yerleşime yürüyerek gidilebilir olması iyi olur. Aracınızın bozulması durumunda, yürüyerek gidebileceğiniz noktada bakkal, nalbur, eczane gibi yerlerin kolay ulaşılabilir yerde olması iyi olur. Tabii özel durumunuz varsa, hastane gerektirecek bir hastalık vs bunu mutlaka dikkate almak ve ücra bir köşede olmamak gerekir. Bazen tam izole hayat medeniyete 10 dakika mesafede de olabilir. Mesela bizim Gümüşlük ‘teki arazi gerçekten medeniyete 10 dakikadaydı ama araziye girdiğinizde yeryüzünde sizden başka kimse yok gibiydi. Bir de en önemlisi telefon ve İnternet çekiyor olmalı. Bir kez Çanakkale'de dere kenarında bir meyve bahçesine âşık oldum, gerçekten doğa harikası bir yerdi ama telefon ve İnternet yok diye vazgeçtik. 9) KANALİZASYON Ve son olarak geldik 'b.ktan' konulara Doğada tam izole bir hayat yaşamak istiyorsanız, elbette orada kanalizasyon hattı yok demektir. Bunun için bir depo alıp belli bir seviyeye kadar kazıp deponuzu yerleştirmek en kolayı ama bazen arazi buna elvermeyebilir ya da Sit arazisi olabilir. O zaman kazamazsınız. Bu durumda yine bir depo edinip atık suyumuzu bu depoya bağlayabiliriz ve bizim bulduğumuz gibi bir atık su sistemi edinebilirsiniz. Bu sistem şöyle çalışıyordu, atık su deposuna gelen su dalgıç pompa ile dikey bir depoya aktarılıyordu ve bu dikey depoda filtre edilen bu su bahçe sulama suyuna dönüşüyordu. Hemen en çok sorulan soruyu da cevaplıyorum, hayır, koku olmuyor ve evet, atıkların tamamı filtre ediliyor. Ama meyve sebze sulamasında kullanılması tavsiye edilmiyor. Haber : Canan Degirmenci