TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) bünyesinde kurulan Kadınların İş ve Aile Yaşamlarının Uyumlaştırılmasında Karşılaşılan Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesi Alt Komisyonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Avrupa Birliği Delegasyonunun ve Anne Çocuk Eğitim Vakfının (AÇEV) temsilcileri sunum yaptı.ANKARA (İGFA) Erkan, AB'nin aday ülkelere sağladığı Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında istihdam, eğitim, hayat boyu öğrenme ve sosyal politika alanlarını kapsayan 2007-2013 döneminde toplam yarım milyar avroyla 936 projeyi yürüterek başarıyla tamamladıklarını söyledi. Bu dönemde uygulanan projelerle gençlerin ve kadınların istihdamının desteklenmesine, kayıtlı istihdamın teşvikine, mesleki eğitimin kalitesinin geliştirilmesine, kız çocuklarının okullaşma ve okula devam oranlarının artırılmasına, hayat boyu öğrenme imkanlarının geliştirilmesine, dezavantajlı kişilerin iş gücü piyasasına katılımı ve toplumsal entegrasyonuna katkıda bulunulduğunu vurgulayan Erkan, IPA'nın ikinci döneminde doğrudan kadınlara yönelik yürüttükleri 4 operasyon bulunduğunu belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Sürur Kır, kadınların kırsaldaki rolünün farkında olduklarını ve bu farkındalıkla hareket ettiklerini dile getirerek, yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Program Yöneticisi Mehmet Caner Demir, 1999 yılında Türkiye'nin AB adaylık süreci netleştikten sonra birçok alanda kamu kurumlarıyla, sivil toplumla diyalog içinde bulunduklarını ve üyelik sürecini kolaylaştırmaya çalıştıklarını aktardı. AÇEV Babalık Çalışmaları Direktörü Hasan Deniz, kadın istihdamını arttırmak için babanın katılımı ve babanın bakımda sorumluluğuna dair sunum yaptı. 2015-2017 yılları arasında "Türkiye babalık durumu" araştırması yaptıklarını ifade ederek, araştırmaya göre babaların yüzde 91 oranında "çocuğa bakmanın annelerin görevi" olduğunu söylediklerini dile getirdi. Babaların çocuklarına daha az ilgi gösterdiğini ve çalışma saatlerinin babalık üzerinde çok büyük bir etkisi olduğunu söyleyen Demir, şöyle konuştu: "Kadın istihdamı düşük olduğu sürece babalar bakımda sorumluluk üstlenmiyorlar çünkü çalışıyorlar. Babalar çalıştığı sürece ve istihdamın ağırlığını oluşturduğu sürece bakım onların işi olarak görülmüyor. Dolayısıyla babaların çalışma saatlerinin çok büyük bir etkisi var. Türkiye'de babalık izni son derece az; kamuda 10 gün, özel sektörde 5 gün, sözleşmeli personelde 3 gün ve aynı zamanda o izin kullanıldığında da o zamanın nasıl geçirildiği ayrı bir destek gerektiriyor." Eğitim düzeyinin babanın katılımını belirleyen etkenlerden olduğuna işaret eden Deniz, geliştirilen her türlü düzenlemede, mevzuatta, politikada, babaların da bakımda ve gelişimde sorumlu olabilmelerini sağlayacak düzenlemelerin, uygulamaların, mevzuatların hayata geçirilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdi.