Avaztürk.com'un haberine göre Evet, yarın İstanbul Finans Merkezi diye şovlar yapılacak ancak hakikat şudur; merkez bankası artık Tahtakale’den Kapalıçarşı’dan korsan olarak döviz topluyor. Matbaada karşılıksız olarak basılan Türk liraları dövizle değiştiriliyor. Medyaya yansıdı; dolar kapalı çarşıda 20 lira sınırını geçti ki, devlet kurulunda 19,38’dir. Evet an itibarıyla Türkiye'de 2 ayrı döviz fiyatı var. Seçim öncesi herşey seferber edilmesine rağmen, durum böyleyse seçim sonrasını varın siz tahayyül edin. JPMorgan’ı biliyorsunuz; Amerika Birleşik Devletleri'nin ve dünyanın en önemli bankalarındandır. Dün o banka dedi ki; Türkiye'de dolar ilk etapta hemen 30 lirayı görecek. Sadece JPMorgan değil, dünyanın bütün önemli finans kurumları benzer raporlar yazdılar, yayınladılar. Öyle olunca da dolara hücum başladı, her kez dolar topluyor. Rusya, Birleşik Arap Emirliği ve Suudi Arabistan'dan siyasi tavizlerle alınan sıcak dolarlar da bu şekilde tükendi. Resmi veri olduğu için paylaşayım; sadece bir günde yani 12 Nisan Çarşamba günü rezervden 1,2 milyar dolar eksildi. Zira dolar yükselmesin diye piyasaya sürüldü. Bu şekilde son dönem çarçur edilen döviz 250 milyar dolara ulaştı. BANKALARA DA KUR KORUMA GARANTİSİ GETİRİLİYOR İktidar seçime ulaşmak ve anı, günü kurtarmak için ülkenin geleceğini görüldüğü gibi feda etmiş durumda. Düşünün merkez bankası özel bankalara kur garantisi verip, döviz desteği istedi. Başka bir anlatımla vatandaş için çıkarılan kur korumalı mevduat olayı şimdi bankalar için çıkarılıyor ki, literatürde bunun adı ‘’iflasın eşiğinde’’ olmak demek. Eksi 49 milyar dolar olan rezerv şimdi eksi 61 milyar dolardır. Döviz yükselecek diye dolar toplamaya başladılar. Bankalar yasal hakları olmasına rağmen ithalatçılara döviz vermiyor ve onlar da kapalı çarşıdan, tahta kaleden döviz topluyor. İLAN EDİLMEYEN DÖVİZ BUHRANI Bakın an itibarıyla Türkiye'de ilan edilmeyen bir döviz buhranı var. Kazara Erdoğan'ın kazanması halinde bu durum, ödemelerden gezdi krizine dönüşebilir ki, bunun anlamı; temerrüde düşmek yani dış borçları ödeyememektir. Değerli takipçilerim; masal/martava anlatmıyorum!.. Türkiye'nin bugünkü ve yakın gelecekteki hali pür-melali aynen böyledir. Şunun da altını çizeyim; Yunanistan'da geçmişte olduğu gibi dövizin karneye bağlanması ve bankalardan para çekilmesine günlük limitler konması da gündeme gelebilecektir. Kuşkusuz bütün bunları toplumu ajite etmek için değil, var olan tehlikeye karşı yürütmeyi, iktidarı uyarma ve de tedbir almaya davet için aktarıyorum. Seçimde iktidarın değişmesi işte bundan dolayı ülkemiz için olmazsa olmazdır