TÜİK’in Kasım 2024 için açıkladığı %62,02’lik kira tavan zam oranı, yüksek enflasyonun etkisiyle kira piyasasındaki gerilimleri daha da artırırken, konut fiyatlarındaki %89,39’luk yıllık artış, sektördeki dengesizlikleri gözler önüne seriyor.

Vartur Emlak Yöneticisi Şerif Varlı, konuya dair yaptığı değerlendirmede, hem kira artış oranlarının piyasa üzerindeki etkilerini hem de konut fiyatlarındaki artışın nedenlerini ele alarak, çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı.

Kasım ayı itibarıyla %62,02 olarak belirlenen kira tavan zam oranı, geçtiğimiz iki yıl boyunca uygulanan %25’lik sınırlamaların ardından piyasa dengelerini yeniden değiştirdi. Şerif Varlı, bu oranın ev sahipleri açısından bir telafi niteliği taşısa da kiracılar için ciddi sorunlar yarattığını belirtti:

               “Gelirleri bu seviyede artmayan kiracılar, yüksek oranlardaki zamlarla ciddi bir ekonomik yük altında kalıyor. Tahliye davalarının uzun sürmesi, hem ev sahiplerinin hem de kiracıların mağduriyetini artırıyor. Mevcut sistem taraflar arasında daha fazla gerilim yaratıyor ve sosyal huzursuzluklara sebep olabilir.”

KONUT FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN NEDENLERİ

TÜİK verilerine göre, konut fiyatları yıllık bazda %89,39 oranında arttı. Varlı, bu artışın temel nedenlerini şöyle sıraladı:

               •             İnşaat Maliyetleri: Döviz kurundaki artış, enflasyon ve artan işçilik maliyetleri, sektörde maliyetleri yükseltiyor. Alt taşeronların yüksek fiyat politikaları da bu durumu derinleştiriyor.

               •             Arz Azalması: Müteahhitler, maliyet artışı ve piyasa risklerinden dolayı yeni projelere başlamaktan çekiniyor. Bu durum, konut arzını daraltarak fiyatları yukarı çekiyor.

Enflasyon düşerken, Türkiye ekonomisi dönüşüyor Enflasyon düşerken, Türkiye ekonomisi dönüşüyor

               •             Yoğun Talep: Yüksek kira artışları ve krediye erişim kısıtları, birçok kişinin kiralık konuta yönelmesine neden oluyor ve talep artışı fiyatları daha da yukarı taşıyor.

MEVCUT DÜZENLEMELER YETERSİZ

Şerif Varlı, kira tavan zam oranlarının piyasa dengesini korumaktan uzak olduğunu vurguladı:

               “Bu düzenleme şu anda kiracıları değil, daha çok ev sahiplerini koruma yönünde işliyor. Ancak bu da taraflar arasında anlaşmazlıkları çözemiyor. Yüksek kira artışları, ödeme zorlukları ve tahliye davaları, piyasada daha fazla sorun yaratıyor.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR KONUT PİYASASI İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Konut ve kira krizine karşı sürdürülebilir bir denge sağlanabilmesi için kapsamlı düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Varlı, şu önerileri sıraladı:

               •             Bölgesel Kira Düzenlemeleri: Gelir seviyelerine göre bölgesel kira artış oranlarının belirlenmesi.

               •             Tahliye Süreçlerinin Hızlandırılması: Hukuki süreçlerin üç yıla kadar uzaması yerine daha hızlı sonuç alınabilecek bir sistem oluşturulmalı.

               •             Konut Arzını Artıracak Teşvikler: Müteahhitlerin yeniden projelere yönelmesi için düşük maliyetli kredi imkânları ve kamu destekli projeler devreye alınmalı.

               •             Düşük Faizli Konut Kredileri: Konut alıcılarına özel, dövize endeksli düşük faizli kredi modelleri geliştirilerek piyasadaki talep dengesi sağlanabilir.

Varlı, bu önerilerin piyasanın yeniden dengeye oturmasını sağlamak için önemli adımlar olduğunu vurguladı.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEME İLİŞKİN BEKLENTİLER

Ekonomik göstergeler, kira ve konut fiyatlarındaki artışın önümüzdeki aylarda devam edebileceğini işaret ediyor. Ancak Varlı, enflasyonun düşmesi ve uygun finansman modellerinin devreye girmesiyle piyasada rahatlama yaşanabileceğini ifade ederek, “Düşük faizli kredi kampanyaları, alıcıları piyasaya yeniden kazandırabilir. Ayrıca dövize endeksli bir kredi modeli, yerli yatırımcıların yatırım yapmaları kolaylaştırılabilir” dedi.