Türkiye’nin lokomotif sektörleri
arasında yer alan inşaat sektörü, son yıllarda ürettiği kaliteli ve güvenli
konutlarla deprem gerçeğine dikkat çekerken dönüşümünü tamamlamamış farklı
bölgelerdeki birçok yapı depremde yıkılma riski taşımaya devam ediyor.





17 Ağustos 1999 depreminin 20. yıl
dönümünde akıllara yine “yapılarımız ne kadar güvenli?” sorusu geliyor. Uzmanlar,
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olmasından dolayı her zaman
olası depremlere hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtirken inşaat sektörü
temsilcileri ise konut satın alacaklara uyarılarda bulunuyor.





Türkiye’de
konut satışlarının her dönem olduğu gibi, bundan sonraki dönemde de artacağı
öngörülürken, ülkemizin deprem riski bölgesinde yer alması, yapılan konutların
kalitesini daha da önemli hale getiriyor. Küçük ve büyük çaplı depremlerin her
an yaşanma riskine karşın, yapılarda kullanılan beton standartlarının ve bu
konuda gelişen teknolojilerin önemi artıyor.





Konuyla
ilgili açıklamasında yapıların deprem yönetmenliklerine uygun ve kaliteli
malzemelerden üretilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Çimento
Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Dr. Tamer Saka, “Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de hem inşaatı yapanlar hem de
alanlar için ‘kalite ve güvenlik’ unsuru öncelikli oluyor.  Ülkemizin deprem bölgesinde yer aldığı
bilinciyle yapılarımızı inşa ederken maliyeti ne olursa olsun güvenli tasarım
ve yapım teknikleri uygulanmalı ve beton kalitesine dikkat edilmeli. Müteahhitlerimize
standartlarına uygun yapı malzemeleri kullanmalarını; tüketicilerin de alırken
yapı malzemeleri kalitesi hakkında mutlaka bilgi edinmelerini öneriyoruz”

şeklinde konuştu. Saka, son günlerde özellikle Denizli’de üst üste yaşanan
depremlerle, vatandaşların sağlam binalara ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Ayrıca yapılarımızı inşa ederken güvenli tasarım ve yapım teknikleri uygulanması
ve beton kalitesine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.





Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin %66’sı deprem bölgesinde
yer alıyor. Son yüz yılda 6 ve üzerinde büyüklükte 56 deprem meydana geldi. Bu
56 depremde 82 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. 17 Ağustos’ta 7,4
şiddetindeki depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybederken 285 bin konut, 43
bin iş yeri zarar gördü. Toplamda 16 milyon vatandaşımız bu depremden
etkilendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tespitlerine göre Türkiye’de 6,7
milyon konutun kentsel dönüşüme kazandırılması ve deprem riskine karşı sağlam
inşa edilmesi gerekiyor.





TÇMB Hakkında 

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB),1957 yılında Dernek
statüsünde kurulmuş sivil toplum kuruluşudur. Türkiye’deki 51’i entegre,
17’si öğütme tesisi olmak üzere, toplam 68 kuruluşu temsil etmektedir.
TÇMB, ülkenin kalkınma ve yapılandırılmasında en önemli malzemeyi üreten
çimento sektörünün Sivil Toplum Kuruluşu biçiminde örgütlenmiş tek temsilcisidir.
Türk çimento sektörünün uluslararası temsilcisi olarak Avrupa Çimento
Birliği’ne 1972 yılından beri üye olan TÇMB aynı zamanda araştırma geliştirme
hizmetlerinden başlayarak, eğitim, uluslararası iş birliği, sertifikasyon,
sektörel veri derleme, üniversite, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili
kuruluşlarla işbirliği gibi birçok sorumluluğu da başarıyla üstlenmiştir.
Avrupa Çimento Birliği'nin (CEMBUREAU) üyesi olan TÇMB, Türk çimento sektörünün
uluslararası ilişkilerini de yürütmektedir