Kentsel Dönüşüm kapsamında sözleşme gereği yüklenicinin en temel borçlarından birinin kararlaştırılan arsaya bağımsız bölüm yapmak ve teslim etmek olduğunun belirten Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “Arsa payı Karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret “götürü ücret” niteliğinde değerlendirilir ve kural olarak değiştirilebilmesi mümkün değildir. Bu ücret de yükleniciye devredilecek arsa payıdır ve arsa sahibi tarafında arsa payı teslim edildiği için daha ilk başta ödenmiştir. Ancak son günlerde müteahhit firmalar giderlerdeki artışları gerekçe göstererek taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmasına rağmen evleri hak sahiplerine teslim etmemekte ve ekstra para istemektedir.” dedi. 

Kakıcı Şimşek, bu durumla karşılaşan arsa sahiplerinin ne yapması gerektiği ile ilgili hukuki yol haritası çizerek şunları söyledi: Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yüklenicinin borcu kararlaştırılan binayı yapmakla sona ermez. Borcun sona erebilmesi için yapılan binanın kararlaştırılan bölümlerinin arsa sahibinin fiili kullanımına bırakılması, yani bölümlerin arsa sahibine teslim edilmesi gerekmektedir. Bölümlerin teslim tarihi genellikle sözleşme ile kararlaştırılır ve sözleşmede teslim zamanı açıkça yazdığı için Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümleri uyarınca yüklenici sözleşmenin teslim tarihinin geçmesi ile binayı/bağımsız bölümleri arsa sahibine teslim etmemesi nedeniyle ayrıca bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.

Yüklenicinin temerrüde düşmesi sonucunda arsa sahibinin hakkı kural olarak Mahkemelere başvurarak dava açmak ve yükleniciyi ifaya zorlamaktır. Çünkü onun sözleşme ile güttüğü amaç, arsasına yapılacak binadaki bir kısım bağımsız bölümlere sahip olmaktır. Ancak yüklenicinin temerrüde düşmede kusuru bulunduğu hallerde arsa sahibinin aynen ifa talebinden başka; aynen ifa talebine ek olarak gecikme tazminatını ve kararlaştırılan cezai şartı da isteme hakkı vardır.” dedi.