Nisan ayı itibariyle projeye başlayacaklarını kaydeden Bakan Kurum; “Bu aslında binaların nüfus cüzdanı. Binaya ilişkin her türlü bilgiye üzerindeki QR kodunu okutarak erişebiliyorsunuz. Bu yılda 100 bin binada sistemi uygulamayı ve zorunlu hale getirmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.

Kentsel dönüşüm terörle mücadele kadar önemli..

Kentsel dönüşüm konusunu milli mücadele, Kurtuluş Savaşı gibi gördüklerini, terörle mücadele kadar önemli olduğunu düşündüklerini ifade eden Bakan Kurum, “2012 yılından bugüne tüm Türkiye’de 1,5 milyon konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Sosyal konut uygulamasıyla birlikte 1 milyon rakamına ulaştık. Toplamda sadece 2 projemizle 2,5 milyon bağımsız bölüm üreterek 10 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına aldık. Bunun dışında yapı denetim sistemi ki, 2001 yılından sonra, Cumhurbaşkanımızın iktidara geldiği 2002 yılıyla birlikte faaliyete geçen sistemde bugüne kadar 800 bin binamızı denetledik. Şu an devam eden sistemde 400 binamızın denetimi de devam etmektedir. Bu çalışmalarla birlikte bizim tespitlerimiz, Türkiye çapında vatandaşlarımızın yüzde 55’ini güvenli konutlarda oturtma imkanına eriştirdik.

Türkiye’de yaklaşık 28 milyon bağımsız bölüm var. Bu bağımsız bölümlerin 6,7 milyonu riskli. Bunların da 1,5 milyonu acilen dönüştürülmesi gereken konutlar. Biz göreve gelir gelmez bir hedef ortaya koyduk. Acil öncelikli dediğimiz 1,5 milyon konutun 5 yıl içerisinde her yıl 300 bin konut dönüştürmek suretiyle toplamda 1,5 milyon acil öncelikli konutun dönüşümünü sağlamak.” dedi.

Kentsel dönüşüme 6 başlık koyduklarından bahseden Kurum, şöyle devam etti:

“Bir, afet riski altındaki alanların dönüşümünü sağlamak zorundayız. Şu anki kentleşme oranımız yüzde 85 seviyelerine gelmiş. Şehirdeki çarpık kentleşmeden kaynaklı dönüşümü yapmak zorundayız. Şu an baktığınızda sanayi yapılarında da riskli yapılarımız var. Bu şehrin içinde kalmış, çöküntü haline gelmiş yapıları yine dönüştürmek suretiyle daha sağlam, vatandaşımıza daha iyi hizmet verecek hem esnafımızın daha mutlu olacağı alanlar üretmemiz lazım. Kırsal kalkınmayı sağlamak zorundayız. Tarım köy uygulamalarıyla köydeki istihdamı artırarak hem ürün yetiştiriciliği noktasında katkı sağlayacak hem de köydeki, ilçedeki kaliteyi artıracak adımlar atmamız lazım.” şeklinde konuştu.