Türkiye’nin kaçınılmaz bir gereceği olan 'deprem tehdidi' varlığını sürdürmeye devam ediyor. 2020 yılında Türkiye’de 21 binin üzerinde deprem olduğunu belirten AS Steel Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Sezer, “Bu tehdit karşısında alınması gereken önemlerin en başında güvenli bina yapımı yer alıyor ve bu noktada ‘çelik’ elimizdeki en önemli yapı elamanlarının başında geliyor” dedi.

DEPREMİN TEK AŞISI ÇELİKTİR

Yapıların ne şekilde ve hangi teknolojiler ile tasarlanacağı, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) tarafından belirtildiğini söyleyen Sezer, Türkiye deprem kuşağında yer alan bir ülke. Tarihi belli olmasa da depremin olacağı kesin. Bu yüzden hiç vakit kaybeden güvenli yapılar inşa etmeli ve var olan yapılarımızı da güveli hale getirmeliyiz ancak depreme karşı elimizdeki en önemli gücü yeteri kadar kullanmıyoruz. Gelişmiş ülkelerde yaygın olarak tercih edilen çelik sistemler
Türkiye’de yeteri kadar kullanılmıyor, Oysaki depremin aşısı çeliktir. Çelik yapılar, betonarme yapılara göre yüzde 50 daha hafif ve 18 kat daha esnektir. Bu avantajıyla çelik güvenli bir yapı modeli çıkarmamıza olanak sağlıyor.” şeklinde konuştu 

UZUN ÖMÜRLÜ, GÜVENLİ ve EKONOMİK

Çelik yapıların uzun ömür avantajıyla da ön plana çıktığını söyleyen Sezer, Çelik yapılar daha hafif ve sünek yapı özelliği ile yapıya aktarılan daha düşük bir deprem yükü ve daha az deprem riski ve daha güvenli yapı anlamına gelmektedir. Doğru tasarlanmak kaydıyla, işlev ve dayanımından bir şey yitirmeden, tümü görünür olan taşıyıcı yapı elemanlarını güçlendirmek, tamir etmek, yenilemek ve/veya değiştirme olanağı vardır. Çelik yapılar malzemenin yoğunluğuna ve mekanik davranışlarına paralel olarak çok daha hafif bir yapı olarak tasarlanmaktadır. Projeye bütünsel olarak ve yapı ömrü boyunca bakılıp doğrudan ve dolaylı tüm fayda ve kazançlar düşünüldüğünde çelik yapıların yapı sahibine ciddi ekonomi sağladığı görülmektedir.” dedi.