Prof. Dr. Nilüfer Negiz başkanlığında yapılan ilk oturumda Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan salgının toplumsal hayata etkileri ve şehir yaşamına etkileri iki farklı başlıkta ele alındı.

PANDEMİDEN KÜÇÜK ŞEHİRLER DAHA FAZLA ETKİLENDİ

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Dr. Öğr. Gör. Seda Tapdik, oturumda,  “Kent Yönetiminin Değişen Yüzü; Covid 19 Sürecinde Dirençli Belediyecilik” başlığı adı altında sunum yaptı. Dr. Öğr. Gör. Tapdik; Covid-19 sürecinin insanların bireysel olarak yaşam tarzlarına etkilerinin yanı sıra kent yaşamında büyük etkilere neden olduğunu belirterek,  “Görüştüğüm belediyelerde Pandemiyle birlikte daha sistemli çalışmaya başlandığı ifade edildi. Büyükşehirlerin önemli bütçeleri olduğu için sıkıntı yaşanmadı ama küçük ve orta ölçekli şehirlerde ekstra kaynak harcanmasına neden oldu” ifadesini kullandı.

PANDEMİ BİZE KOMŞULUĞU HATIRLATTI

Kassel Üniversitesi’nden Dr. Nejla Kılınç, ‘Blücherstrasse’ - Sokak İnisiyatifinden Pandemi Zaferine başlıklı sunumunda Covid-19 salgınının toplumları oldukça sert etkilediği süreci değerlendi. Dr. Kılınç; Pandemide milyonlarca insanın hayatını kaybettiğini yine çok sayıda insanın da işsiz kaldığını söyledi.  Pandemi sürecinin insanlığa yeniden komşuluğu hatırlattığına dikkat çeken Dr. Kılınç, “Almanya’nın Kassel Şehrinde Blücher Sokağı var. Burada 35 yıl önce başlatılan topluluk bahçesi adı verilen bir inisiyatif projesi var. Bu uygulama pandemi döneminde insanlara büyük bir katkı sağladı. Sokak sakinleri burada, fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak az hasarla pandemi dönemini geçirdi. Topluluk ruhunun yeniden doğuşuna olanak sağlayan sokak bize bu tür alanların kullanılmasının topluma nasıl etkisi olacağını görme fırsatı veriyor” ifadesini kullandı. 

GELDİĞİMİZ NOKTADA ÇİN PANDEMİYLE MÜCADELEDE EN BAŞARILI ÜLKE

Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Gül ve Uşak Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Abidin Kemeç ile hazırladığı “Covid-19 Pandemisiyle Mücadelede Akıllı Kent Teknolojilerinin Rolünü” ele aldı. Sunumu yapan Uşak Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Abidin Kemeç; “Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgını ülkemizde bir yıl sonra etkili oldu. Bu salgının ardından bazı ülkeler temizlik, maske, mesafe, seyahat kısıtlaması gibi koruyucu tedbirler aldı. Bazı ülkeler ise teknolojiyi kullandı. Covid-19 salgınıyla mücadele diğerlerinden farklı. Çünkü gelişen teknolojiyle birlikte Covid-19 salgınında teknolojik cihazlar kullanıldı. Belediyeler de bu mücadelede çeşitli teknolojik cihazlarla katılım gösterdi. Gelinen nokta bize şunu gösterdi; akıllı kentler teknolojisiyle hastalıklarla ve pandemi gibi konularda çözüm önerisi sunma kabiliyetine sahip. Bu o şehri dirençli bir şehre çeviriyor. Bunun en önemli kanıtı Çin. Çin teknolojik bir şehir ve pandeminin başlangıç noktası. Geldiğimiz noktada ise Çin pandemiyle mücadelede en başarılı ülke. Bunun nedeni Çin’in elindeki teknoloji” ifadesini kullandı.”

KÜRESELLEŞME KAÇINILMAZ BİR GERÇEK

Karabük Üniversitesi’nden Dr. Kemal Yavuz Ataman, “Küresel Şehirlerde Sosyo-Kültürel Değerlerin Korunması” başlığı altında değerlendirmede bulundu. Dr. Ataman; “Küreselleşme şehirlerin kaçınılmaz bir gerçeği. İnsan, ürün, bilgi, sermaye, hizmetin hareketi teknoloji ve ulaşım sayesinde hız kazandı. Küreselleşmeyi biz 2. Dünya savaşından sonra gördük. Sanayileşme ile birlikte gelişen ekonomi küreselleşmeyi farklı bir boyuta taşıdı” dedi.