Franchise (veya franchising), bir sistem ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin, belirli süre, koşul ve sınırlar içinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin sürekli disiplin ve destek sağlayarak, belirli bir bedel karşılığında, bağımsız yatırımcılara sistem ve markasını kullandırmasına dayanan, uzun vadeli ve sürekli bir iş ilişkisidir. ABD de doğmuş bir sistemdir.

Emlak komisyonculuğunda franchise bana göre kendini ipotek altına almak demektir. Franchise alan, genellikle sisteme girebilmek için bir  bayilik giriş bedeli ödemek zorunda kalmaktadır. İşletmenin özelliklerine göre on binlerle ifade edilen rakamlar talep edilebilmektedir. Bu nedenle benzeri işi yapmak için gerekecek miktardan, daha fazla yatırım yapılması söz konusudur.  Franchise alan, kendi masrafları dışında çoğunlukla franchise verene de bir miktar franchise kullanim bedeli ödemek zorunda kalmaktadır. Bu miktar genellikle ciro üzerinden alınmaktadır. Bunlara ek olarak ta bazı firmalar bayilerinden reklam fonu ödemeleri de almaktadır. 

Bayilik sistemine sömürülmeden kendi ayakları üzerinde mesleğin şerefini yükseltenler ise emlakçılık içinde en çok itibar görenlerdir. Kendi firma çatısı altında çalışan birçok emlak danışmanı, işlerini iyi yapmaya ve mesleği geliştirmeye büyük değer verirler. Yapılanın doğru veya yanlış olması onlar için önemlidir. Yaptıkları işe kendi becerilerini katar ve mesleğin gelişimini sağlarlar. Franchise sistemi ise, bir yere bağlanmış, kalıplaşmış kurallar zinciridir. Yıllardır meslek içinde kural haline gelmiş birçok şeyi bilmezler. Çünkü birçoğu dış kaynaklı firmalardır. Sistemin doğuş yeri itibariyle Kültürel ve coğrafi bakımdan ciddi ayrılıklar vardır. 

Franchise alan şirketlerin vergilendirme  konusu bir çok açık sosyal medya aracılığıyla danışmanlar şov amaçlı şurayı sattım,şurayı kiraladım diyerek bir çok gelir elde ettikleri delilleriyle kanıtlanmış durumda ama maalesef bir çok ne kdv nede gelir vergisinin ödenmediğini düşünüyoruz. Bu ise büyük bir vergi gelir kaybına yol açmaktadır. Sıkı denetim yapılmadıktan sonra bu şekilde milyonlar kazananlar devlete ödemesi gereken vergileri kaçırarak Türk devletinede büyük zararları olduğu idaa edilmektedir.

Küçük işletmeciye “kendi işinin patronu olacaksın” denilerek bu sistem cazip gösterilmektedir. Sistemin ana amacı, küçük işletmecinin sırtından para kazanmaktır. Kendi işini yapan kişi istediği zaman işini bırakabilir veya devir edebilir. Franchise sisteminde ise devir ve iş bırakmalarda ciddi cezalar ve yaptırımlarla karşı karşıyadır.

Franchise anlaşmaları, genellikle bayiliği veren tarafından uzun uğraşlar sonucu hazırlanmış ve bayiliği vereni koruyan anlaşmalardır. Bayilik verenin kötü niyetli olması halinde, franchise alan ciddi zararlara uğrayabilmektedir. Franchise veren bayisinin çok kazanmasını istemektedir, çünkü onun sayesinde para kazanmaktadır. O yüzden bayisine kendi çizdiği kurallar çerçevesinde bir yarış atı gibi koşmasını istemektedir. Hal bu ki mesleğin zaten kuralları vardır, işini biliyorsan ve iyi yapıyorsan başarısız olman söz konusu değildir. İki Türk’ün kendi ülkelerinde yaptığı alım satımdan dolayı elde edilen hizmet bedelinin bir kısmı, yurt dışındaki yabancı ŞİRKETE gitmesi acayip bir durum oluşturmaktadır

Merkezi ABD'de Yönetimi İSRAİL'de Olan Yabancı Gayrimenkul Firmaları
Türkiye'de Hiç Bir Ciddi Yatırım Yapmadan Marka,İsim,Seminer,
Kırtasiye, Reklam, Eğitim, Aylık Aidat,Yıllık Aidat ve TÜRK HALKININ KENDİ ARALARINDA YAPTIKLARI HER İŞLEMDEN KOMİSYON ALMAYA DEVAM EDİYORLAR.