Avukat Elvan Kılıç E-Ticaret Hukukunun Gelişimini Anlattı Dijital Pazarda Tüketici Ve Servis Sağlayıcıların Hakları İnternetin ulaşılabilirliğinin artması ve değişen tüketici alışkanlıkları, e-ticarete olan ilgiyi gün geçtikçe çoğaltıyor; bu noktada da e-ticaret hukuku önem kazanıyor.





Alışverişlerimizi artık daha fazla “dijital pazar”dan yaptığımız için topluma ve ekonomiye ayak uyduran ve ona göre şekillenen hukuk sisteminde, “e-ticaret hukuku” yeni ve önemli bir dal olarak karşımıza çıkıyor. Avukat Elvan Kılıç, tüketici ve hizmet sağlayıcıların birbirine karşı hukuki sorumluluklarının ne olduğunu anlatıyor…





Avukat Elvan
Kılıç





E-ticaret, “satıcılar açısından” internetin insanlara
ulaşma konusundaki sınırsız potansiyeli, maliyetleri düşürmede çok ciddi
avantaj sağlaması, birçok ürünün tek tıklamayla görülebilmesine imkân vermesi
gibi sebeplerle, “alıcılar bakımından” ise alışverişin hızı, kolaylığı gibi
sebeplerle tercih ediliyor. E-ticaret pazar payının gittikçe büyümesinin
tüketiciye olumlu-olumsuz yansımalarını gözlemliyoruz. Oluşan boşlukların
“mukayeseli hukuktan” da yararlanarak kapatılmasını ve nihai kullanıcının sorun
yaşamasını önlemek hukukçular açısından önem taşıyor. İnternetten alışveriş
yaparken nelere dikkat etmek gerekir, tüketici olarak haklarımız nelerdir bir
avukat gözüyle mercek altına aldık…





E-Ticaret Hukuku
Dedikleri





E-ticaret hukuku, Türk hukukunda yeni doğmuş bir alandır.
Bu alanı düzenleyen Kanun, ilgili birtakım kanunların yanında, 01.05.2015
tarihinde yürürlüğe giren 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi
Hakkında Kanundur. Kanunun amacı, elektronik ticarete ilişkin esas ve usulleri
düzenlemek, ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların
sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile
elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak
yaptırımları belirlemektir.





Öncelikle e-ticaret kavramı; “tarafların fiziki olarak
karşı karşıya gelmediği, elektronik ortamda yapılan her türlü çevrim içi
iktisadi ve ticari faaliyet” olarak tanımlanmaktadır. Burada dikkat edilmesi
gereken husus, elektronik ticaretten bahsedilebilmesi için ticari faaliyetlerin
online olarak ve elektronik ortamda, yani internet üzerinden
gerçekleştirilmesidir. Ancak kanun hangi sözleşmelerin e-ticaret sözleşmesi
kapsamındaolduğunu açıkça
belirtmediğinden, elektronik ticaret kapsamında yapılan her türlü sözleşme
e-ticaret sözleşmesi olarak adlandırılmaktadır.





Aynı zamanda e-ticaret ilişkisindeki öğeler de
belirlenmiştir. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı 6563 sayılı Kanunun
2. maddesinde tanımlanır. Buna göre hizmet sağlayıcı; elektronik ticari
faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişileri ifade ederken aracı hizmet
sağlayıcı, başkalarına ait ticari faaliyetlerin yapılmasına imkân veren
elektronik platformu oluşturan gerçek ya da tüzel kişilerdir. Tüm e-ticaret
sistemi bu öğeler arasında oluşmakta, e-ticaret hukukuna ilişkin kanun ise bu
öğeler arasında çıkabilecek uyuşmazlıkları düzenlemektedir.





E-Ticaret
Platformunda Dikkat Edilmesi Gerekilen Hususlar…





Öncelikle Kanun, tüketicinden önce hizmet sağlayıcıya
bazı yükümlülükler vermiştir. Bunlar; bilgi verme yükümlülüğü, siparişlere
ilişkin özen ve dikkat gösterme yükümlülüğü, ticari elektronik iletilere
ilişkin yükümlülükler ve kişisel verilerin korunması yükümlülüğüdür. Kanunda
yer alan bu yükümlülükler arasında en önemlisi, “kişisel verilerin korunmasına
ilişkin” yükümlülüktür çünkü bu yükümlülük aynı zamanda insan haklarına da
girer. Hizmet sağlayıcı, kanun çerçevesinde yapmış olduğu işlemler nedeniyle
elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludur.
Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve
başka amaçlarla kullanamaz; zira bunun cezai yaptırımları vardır.





Tüketiciye Gönderilen
Mesajlarda Azalma Görülüyor





Kanunla tüketicilere, kullanıcı onayı alınmadan
elektronik gönderi yapılmasının yolu kapatılmıştır. Yani markalar ve e-ticaret
firmaları, kullanıcıların onayını almadıkları sürece e-posta ve SMS yoluyla
kullanıcılarına reklam amaçlı gönderimlerde artık bulunamamaktadır. Büyük
oranda uyulan bu karar ile tüketicilere gönderilen iletilerin sayısında büyük
bir azalma gözlenmiştir. Burada kişisel verilerin korunmasından yola çıkılarak
tüketicinin korunması amaçlanmıştır. Gönderilen e-posta ve SMS gibi iletilere
karşı kullanıcıların zaman ya da gerekçe belirtmeden reddetme hakkı bulunur.
İzinsiz gönderilen iletiler dışında daha önce onay verilen ancak bir zaman
sonra bu onaydan vazgeçilmek istenen durumlarda yasa, tüketicilerden yanadır ki
buna benzer bir koruma Tüketiciyi Koruma Kanununda da bulunur.





E-Ticaret Yapan
Firmaların Uyması Gereken Kurallar





E-Ticaret Kanunu hem tüketiciyi hem de e-ticaret
ilişkisindeki firmaları korumaktadır. Ancak bu sistemde firmalar daha dikkatli
olmak zorundadır çünkü cezai yaptırımları büyük olabilir. Söz konusu kanun,
büyük ölçüde tüketici olan vatandaşı korumaktadır. Kuralları “satış öncesi” ve
“satış sonrası” olarak ikiye ayırarak incelememiz daha doğru olur.





Satış Öncesinde
Uyulması Gereken Kurallar





E-ticaret firmaları, kullanıcıların kolaylıkla
ulaşabilecekleri şekilde ana sayfalarda, kendilerini tanıtan bilgilere yer
vermek zorundadırlar. Merkez adresleri, iletişim numaraları, işletme adı ya da
tescilli marka gibi bilgilere, ziyaretçiler tarafından kolaylıkla ana sayfadan
ulaşılabilmelidir. Bu bir nevi, bilgilendirme yükümlülüğüne girer. Tüketici,
internet sayfasından kimden alışveriş yaptığını bilmelidir.





Satış gerçekleşmeden önce, ürün veya hizmetle ilgili
bilgi, satın almaktan vazgeçilmesi durumunda gereken şartlar ve uyuşmazlık
yaşanması halinde yapılması gerekenler konusunda kullanıcıları bilgilendirmekle
yükümlüdür. Toplam fiyat bilgisi ve ek masraflar da bu bilgilendirme
zorunluluğunun içinde yer alır. Çünkü ilerleyen işlemlerde tüketicinin onayı
istenecektir ve tüketici neye onay verdiğini bilmelidir.





E-ticaret sitesinin ara yüzünde, alınan ürün, ek
masraflar, toplam bedel gibi bilgilerin yer aldığı sipariş özetine yer
verilmelidir. Ayrıca bu sayfada, kullanıcının alışverişten vazgeçmesini ya da
siparişini değiştirmesine imkân tanımak da firmaların uyması gereken
kurallardandır.





Satış Sonrasında
Uyulması Gereken Kurallar





Ön bilgilendirme kurallarına uyularak yapılan online
alışverişlerin ardından siparişin alındığına dair bilgi mutlaka tüketiciye
verilmelidir. SMS, telefon, e-posta gibi araçlardan birini kullanarak tekrar
bilgi verilmesi de zorunludur.





Siparişin tamamlanmasının ardından onaylanan mesafeli
sözleşme, elektronik ya da fiziki ortam aracılığıyla tüketiciye
gönderilmelidir. Örneğin yıllık cirosu 5 milyon TL’yi aşan firmalar e-fatura
uygulamasına geçmek konusunda zorunlu tutulurken daha az ciroya sahip e-ticaret
firmaları, e-arşiv ve e-fatura uygulamalarını tercih edebilirler. Amaç
tüketicinin sözleşmeye dayalı haklarını korurken firmaların da zarar
görmemesini sağlamaktır.





Satış işleminin gerçekleştirilmesinin ardından, e-ticaret
sitesinde belirtilen süre içerisinde ürün mutlaka tüketiciye teslim
edilmelidir. Eğer herhangi bir teslim süresi belirtilmemişse sipariş tarihinden
itibaren 30 gün içerisinde teslimat gerçekleştirilmelidir. Teslimat süresinin
aşılması durumunda tüketici, sözleşmeyi feshederek yasal faiziyle birlikte
ödediği bedeli geri talep edebilir.





Kurallara
Uyulmazsa Gerçekleşecek Olan Yaptırımlar Nelerdir?





6563 sayılı Kanunun 12. maddesinde bu kanun kapsamında
getirilen yükümlülüklere uyulmaması halinde idari para cezası kesileceği ifade
edilmiştir. Hizmet sağlayıcılar ya da aracı hizmet sağlayıcılara; bilgi verme,
siparişle ilgili yükümlülüklere aykırı davranılması halinde bin TL’den 5 bin
TL’ye kadar, bilgi verme ve onay alma yükümlülüklerine aykırı davranılması
halinde bin TL’den 10 bin TL’ye kadar, ticari iletinin reddine uyma
yükümlülüğüne aykırı davranılması halinde 2 bin TL’den 15 bin TL’ye kadar idari
para cezası kesilmektedir.





Sadece cezai yaptırımlarla sınırlı değil, tüketiciye
cayma hakkı verilerek aslında firmalar dolaylı olarak yaptırıma uğramışlardır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da mesafeli sözleşmelere
ilişkin mevzuatta düzenlenmeyen hususlarda tüketici, ürün ve hizmetin satın
alınmasının ardından 14 gün içerisinde sözleşmeden cayabilir. Bunu yaparken de
herhangi bir sebep göstermesine ya da cezai bedel ödemesine gerek yoktur.





Cayma hakkını kullanmak isteyen tüketiciler, bu durumu
e-ticaret sitesine bildirdikten sonra firmalar 14 gün içerisinde ücret ve kargo
gibi bedelleri iade etmek zorundadır. Tüketiciler ise cayma hakkını
kullandıklarını bildirmelerinin ardından 10 gün içerisinde ürünü, e-ticaret
firmasına iletmelidirler. Aksi takdirde tüketici kanunda doğan hakkını
kullanmamış olur.





Sonuç olarak, internetten ürün veya hizmet alım-satımı
çok işlevli gözükse de kanunun belirtmiş olduğu gibi elektronik ticaretin
gelişmesinin en önemli öğelerinden biri, bu ortamda gönderilen bilginin
güvenliği konusudur. Kanunda belirtilen gerekli tedbirler sağlanmadan gerekli
güven ortamı yaratılamayacak, dolayısıyla elektronik ticaret gelişemeyecektir.





Özellikle internet gibi açık sistemlerin kullanılması
suretiyle yapılan elektronik işlemlerde tüketici ve diğer kullanıcılar
açısından altyapıda yer alan ağ hizmetlerinin güvenliği, hukuki işlemlerin
güvenli olması, hem işlemler hem de taraflar hakkındaki bilgilerin doğrulanması
gerekmektedir. Bu yükümlülüklere uyulmadığı sürece iki taraf da zarar
görebilir.





www.elvankilic.com





Instagram/av.elvankilic





Facebook/av.elvankilic