Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, ödenmeyen site aidatlarıyla ilgili çok çarpıcı bir karara imza attı. Buna göre, ödenmeyen aidatlarla ilgili yalnızca kat malikine değil, malikin eşine, çocuklarına ya da evde yaşayan herhangi birine icra takibi yapılabilecek. Konuyla ilgili detayları paylaşan Avukat Cevat Kazma ise, kararın doğru olmadığına dikkat çekerek ödenmeyen aidatlardan sadece mülk sahibinin ya da kira kontratı yaptığı kişinin sorumlu olabileceğini belirtti.





Binaların ortak giderlerinin karşılanması amacıyla tüm daire sahiplerinden alınan site aidatları, birçok kez tartışma ve dava konusu oluyor. Yargıtay tarafından alınan yeni bir karar ise bu kez yalnızca aidatlarını ödemeyen daire sahiplerini değil, eşlerini, çocuklarını da oldukça yakından ilgilendiriyor.





Yargıtay 20. Hukuk Dairesi ödenmeyen ortak giderler, abonelikler ve aidatlardan kat malikiyle birlikte eşi başta olmak üzere aynı dairede yaşayan herkesin sorumlu olacağına hükmetti. Yani ödenmeyen aidatlarla ilgili evde yaşayan herkese icra takibi yapılabilecek, gelirine el konabilecek.





Yargıtay kararına konu olan olayı aktaran Avukat Cevat Kazma, kat malikine ve eşine karşı, aidatların ödenmediği gerekçesiyle tahsil talepli dava açıldığını belirtti. Yargıtay’ın kararı, Kat Mülkiyeti Kanunu’na dayandırdığını ifade eden Cevat Kazma, “Bu karara göre genel gider ve avans borcundan dolayı yönetici veya kat maliklerinden her biri bu alacağı tahsil etmek için ister borçlu olan bağımsız bölüm malikine, isterse onun bağımsız bölümünden (kira akdine, sükna veya intifa hakkına ya da başka bir nedene dayanarak) sürekli şekilde yararlanan kişiye veya her ikisine birlikte dava açılabilecek veya icra takibi yapılabilecek.” diye konuştu.





Sadece Daire Sahibi ve Kira Sözleşmesi Yapan Kişi Sorumludur!





Kararın doğru olmadığını ifade eden Avukat Cevat Kazma, “Bir sitede ödenmeyen aidatlardan doğrudan daire sahibi ya da sözleşme yaptığı kiracısı sorumludur. Ödenmeyen aidattan kat sahibinin eşi veya ailesi sorumlu tutulamaz.” sözlerini kullandı.





Aynı zamanda kat malikinin eşinin veya ailesinin sitedeki bağımsız bölümlerden faydalanıp faydalanmadığının sağlıklı bir şekilde ölçülemeyeceğini söyleyen Kazma, bu nedenle kesin bir hükümle karar verilmesinin doğru olmayacağını sözlerine ekledi.