İlk gününde başarılı oturumlara ve pek çok sektör profesyoneline ev sahipliği yapan konferansın ikinci gününde de pek çok sektör temsilcisi katılım sağladı. Katılımcı profilini ofis, tasarım ve mimar, hukuk, şehir plancısı, turizm yatırımcıları, konut ve rezidans, tesis yönetimi, gayrimenkul yatırım fonu, proje yönetim firmaları, avmler, ulaşım, spor, eğlence yatırımları, değerleme firmaları, bankalar, sigorta şirketleri, karma projeler, proptech firmaları, perakende, lojistik, araştırma firmaları ve sağlık yatırımları oluşturdu.

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteği ve dünyanın önde gelen gayrimenkul fuarı MIPIM’in Stratejik Ortaklığı ile dördüncüsü gerçekleştirilen RE360’ın ana sponsorluğunu FİBA Commercial Properties üstlenirken, Kuzu Grup Keynote Sponsoru oldu. Özay Hukuk, Aremas Gayrimenkul ve Han Spaces’ın Sponsor olarak destek verdiği konferansta Dünya Gazetesi ve X İletişim de Destekçi Sponsorlar olarak yer alıyor.

Gayrimenkulün Büyük Buluşması RE360” a destek veren kuruluşlar arasında DEİK, Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi, AYD, GİSP, GİGDER, GKL, GYODER, İMSAD, İNDER, İNTES, KONUTDER, LİDEBİR, MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ, TürkSMD, PERYÖN, TDUB, TRFMA, TTYD ve ULI da yer aldı.

Kamudan özele, yatırımcıdan hizmet üretenine kadar tüm ilgili kurum ve kuruluşların bir araya geldiği RE360 Konferansı’nın ikinci gününde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

FutureBright Group Kurucusu Akan Abdulla, “Algoritmalar Devrinde Pandemi” sunumunu aktardı.

Vienna Solutions, Direktör, Viyana Belediye Başkanı Eski Yardımcısı Maria Vassilakou, “Viyana’nın Dönüşüm Yolcuğunda Neler Yaşandı? Akıllı Bir Şehir Koronavirüs ile Nasıl Mücadele Ediyor?” başlığını ele aldı.

Özay Hukuk Bürosu Kurucusu Merter Özay moderatörlüğünde “Yeni Dönemde İş Hayatı, Çalışma Düzeni” oturumu Han Spaces CEO’su Gizem Burteçin, Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, EMCC Dünya Başkanı PERYÖN İK Dijitalizasyon Temsilcisi Dr. Rıza Kadılar katılımı ile ele alındı.

Gayrimenkulde Gelişen Trenler Avrupa 2021” başlıklı oturumda PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu, Epos Gayrimenkul Yönetici Ortak, ULI Türkiye İcra Kurulu Üyesi Neşecan Çekici ve Pamir&Soyuer Yönetici Ortak, ULI Türkiye İcra Kurulu Üyesi Firuz Soyuer araştırma sonuçlarını değerlendirdi.

Aynı zamanda sosyal medya üzerinden yapılan anketle katılımcıların interaktif soru-cevap etkinliğine dahil olduğu konferansta, kazanan isimler de özel ödüllerin sahibi oldu.

RE360’ın ikinci gününde konuşmacıların açıklamalarından dikkat çeken satır başları şöyle oldu:

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı

NAİL OLPAK

DEİK Başkanı Nail Olpak, “DEİK ailemizin iş birliğiyle bütün dünyanın iş insanları ağı, yani sadece Türkiye yapılanmamız değil, karşı kanatlarımızla birlikte her şey, önünüzde sizi bekliyor. Tüm dünyada 7/24 aktifiz. Tabiri yerindeyse ‘’kesintisiz iletişim’’ ve ‘’etkin bir iş ağı’’. Gelin bu değeri daha fazla faydaya dönüştürelim, daha fazla katma değere dönüştürelim. Pandemi hayatımıza yeni normaller getirdi. Bunları zamanında ve doğru okuyanlar, yeni dönemin ayakta kalanları ve kazananları olacak” dedi. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında bu programı yüz yüze, gerçekleştirildiği hatırlatan DEİK Başkanı Nail Olpak, “Covid-19 ile birlikte iş hayatımız da dâhil olmak üzere birçok şey değişti. Pandemi, bazı kavramların hayatımızda anlamlarının farklılaşmasına da yol açtı. Ve bu değişimin ticari faaliyetlerimizin yol haritasında da önemli sonuçları olduğunu ve olacağını düşünüyorum. Öncelikle, dijital teknolojiler ve yapay zekâ, hayatımızda düşündüğümüzden daha çok ve daha hızlı şekilde yer aldı, Uzun süredir konuştuğumuz globalleşmenin yanında, glokalleşmeyi daha çok konuşur hale geldik. Global ile Lokalin bileşkesi yani. Ticari hayatımızda rekabetçiliği konuşurken hep referans verdiğimiz ölçek ekonomisinin tek başına yeterli olmadığını kavradık. Uzaklık ve yakınlık ile birlikte konuştuğumuz Lojistik kavramının yanında bir de “ulaşılabilirlik” diye yeni bir kavram ortaya çıktı. İş dünyasında hep konuştuğumuz tedarik zinciri kavramının bundan sonra daha hayatımızda daha farklı ve önemli bir yer alacağını öğretti. Mobilite de bu süreçte, bir yerden başka bir yere gitmek, yani fiziki hareketle sonuca ulaşmak yerine, uzaktan erişim ile işlerin halledilmesi şeklinde değişim gösterdi. Bu da beraberinde geleceğin çalışma modeline geçişi akıllara getiriyor. Ve son kavramım da “güven” kelimesi. Dönemin kazananlarının kimler olacağının çok konuşulduğu bu süreçte, ülke, firma ya da sektör bazında bir ayrım yapmadan, tedarik zincirini kopartmadan ayakta kalanlar ve muhataplarına güven duygusunu çok daha iyi verebilenler olacaktır” dedi.

FutureBright Group Kurucusu

AKAN ABDULA

“Algoritmalar dünyayı çoktan ele geçirdi ve biz uzun zamandır yankı odalarında yaşar olduk. Peki coronavirüs bizi evlerimize hapsederken, yankı odalarımıza nasıl bir etki yaratacak?

Dijitalin ilk sosyalleşmesinden sadece 8-9 yıl sonrasına, yani 2010lu yıllara ilerlediğimizde, insanlık sosyalleşmiş dijitalin bambaşka bir yüzü ile karşılaşmaya başlamıştı.

Dijital uzay, insan etkileşimine hayli duyarlı sofistike algoritmalarla doldurulmuştu.

2010 yılına gelince, devrimin sosyal, konunun da iletişim olmadığı artık aşikardı. Farkındalığımız artmaya başlamıştı. Bu dönem itibariyle yükselen bu yeni fenomenin bir veri ekonomisi olduğunu algılamaya başlamıştık.

Bu sistem aslında gücünü Moore yasasından alıyordu. Moore Yasası, herkesin erişebileceği, giderek ucuzlayan ve milyonlarca etkileşimi anında sağlayan altyapılara değinir. Bu devri de öyle tanımlar. Altyapılara erişimin demokratikleştirilmesi dönemidir bu. Web ve mobil teknolojilerin ulaşılır hale gelmesi, bu ilişkilerin gelişmesini ve bilginin paylaşılma oranının hızlanmasını sağlıyordu.

Bu bilgi sistemleri, insanların sıradan hayatlarında kurdukları herhangi bir etkileşimden sürekli ve eşzamanlı olarak dijital bilgi üretmeye başlamıştı. Yarattığımız dijital gürültüden data üreten bu yazılımlarla birlikte algoritmaların altın çağını yani büyük veri çağını da başlatmıştı.

Bu "büyük veri" algoritmaları sayesinde çevrimiçi, sosyal, mobil ve diğer veri odaklı kaynaklar aracılığıyla insan davranışları hakkında devasa miktarda verinin toplanması ve işlenmesi sağlanıyordu.”

Vienna Solutions, Direktör, Viyana Belediye Başkanı Eski Yardımcısı

MARIA VASSILAKOU

Covid krizi ile başa çıkmak daha ziyade sağlık politikası ile ilgili bir konuymuş gibi düşünülüyor. Kentsel tasarım, sokağa çıkma yasaklarının yönetilmesi ve sonrasında arzu edilen toparlanma açısından nasıl bir rol oynuyor? Şehirlerimizi yaygın ve sağlam altyapısı olan, kriz yönetimini destekleyici, ekolojik, sosyal ve yerel ekonomi seviyesinde toparlanma politikalarını hızlandırabilecek aktif sakinlere sahip, dirençli ve kapsayıcı şehirler haline getirmek için hangi kentsel kalkınma stratejilerini dikkate almamız gerek? Bu konuşmada, dönüşümsel kent tasarımı, Viennas yaklaşımının paylaşımı, şehirleri küresel yaşanabilirlik sıralamasında yukarılara çıkarmak ve her daim krizlere dayanıklı kılmak için gerekli bilgi ve en iyi uygulama örneklerinin neler olduğundan bahsedeceğiz.

YENİ DÖNEMDE İŞ HAYATI, ÇALIŞMA DÜZENİ

Özay Hukuk Bürosu Kurucusu Av. Merter Özay moderatörlüğünde gerçekleşen “Yeni Dönemde İş Hayatı, Çalışma Düzeni” panelinde Özay, “Bundan sonraki ofis hayatı, çalışma düzeni ve çalışma hayatı yeni normalde nasıl ilerleyecek ve daha sonrasında nasıl olacak bunu değerlendireceğiz. Bunu değerlendirirken çalışanlar yeni dönemde neyi tercih ediyorlar, işveren tercihleri neler olacak, gayrimenkul yatırımcılarının neler yapması lazım bunu konuşacağız.” diyerek konuşmacılara sözü bıraktı.

Han Spaces CEO’su Gizem Burteçin: “Düzen değişti ve esnek çalışma hayatını iş hayatında deneyimledik. Yaklaşık 1 yıl olacak ve esnek çalışabileceğimizi görmüş olduk. Hiç kimse esnek çalışmanın verimliliklerini aldıkları dönemde geriye dönüp de bu kazanımı yitirmek istemeyecektir. Hem çalışanlar hem yöneticiler hem de sermayedarlar. Bunun artılarını bir kefeye koydular. Burada bazı eksiler olabilir. Bunları da verimliliklerle, teknolojiyle, koordinasyonla şirketlerin kendi iç işleyişlerinde çözmeleri gerekiyor. Burada verimlilik en önemlisi. İnsan insana olmanın verdiği kazanımlar da var. Bir teknoloji, bir esnek çalışmanın kazanımlarını birlikte olmaya değişmememiz lazım. Yeni dönemde hibrit çalışma modellerinin ön plana çıkacağını düşünüyoruz." dedi.

Teknosa CEO’su Bülent Gürcan: Pandemi döneminde notebook ve robotik süpürge pazarlarında çok önemli büyüme kaydedildiğini bildirerek "Uzun yıllardır Türkiye pazarında cep telefonları hızla büyüyen bir kategoriydi. Nüfusumuzun genç olması, sosyal medyaya meraklı olmamız gibi dünyaya benzer nedenlerle cep telefonları çok hızlı büyüyordu. Ancak geçen seneden beri özellikle işletim sistemlerinin de değişmesiyle dizüstü bilgisayar satışlarında bir artış başlamıştı. Gerçek bilgiye ulaşma, araştırma yapma, kaliteli çalışma için notebooklara ihtiyacımız var. Geçen yıl başlayan hareketlilik sonrası yılın ilk 9 ayında notebook pazarı yüzde 114 büyüdü. Müthiş bir büyüme yaşandı." dedi.

Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği (EMCC) Dünya Başkanı ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) İK Dijitalizasyon Temsilcisi Dr. Rıza Kadılar: Dijital olarak iş birliğinin öğrenilmesi gerektiğini, değişimin başladığını ancak eksikliklerin de olduğunu belirtti. Dünyada 100 yıl önce bugünkünden çok daha beter bir pandemi yaşandığını ifade eden Kadılar, "O kadar da abartmayalım. Adapte olup yola devam edeceğiz. Esas konu verimlilik ve insan doğası... Anketlerde, 'İş hayatında neyi özlediniz?' diye soruyorlar. İnsanlar 'İş arkadaşlarımı' diye cevap veriyor." dedi.

GAYRİMENKULDE GELİŞEN TRENDLER AVRUPA 2021

PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu: Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2021’in Dünyada yayınlanan bir rapor olduğunu belirterek Avrupa için 18’nci, Amerika Kıtası için 34’üncü, Asya için de 15’inci rapor olduğunu dile getirdi. Bayraktaroğlu geniş katılımlı raporu katılımcılarla paylaşarak “Gayrimenkul fiziken görülmesi gereken de bir varlık ancak seyahat kısıtlamalarının olduğu bir dönemde bunu sağlamak çok zor. Dolayısıyla biraz daha lokal bir yatırım aracı gibi duruyor. Geçen senenin raporunda ilk 10’daki segmentlerde içinde yatak ve yaşam olan alanlar da vardı. Bu sene haklı olarak resim değişti. Değişmeyen tek şey kent sıralamaları. Geçen sene ile aynı kentler sıralamalar arasında yer alıyor.” dedi.

Epos Gayrimenkul Yönetici Ortak, ULI Türkiye İcra Kurulu Üyesi Neşecan Çekici: “Raporda güven konusunda mükemmel olmayan kararlar yılı deniliyor. Raporun toplamında da ciddi boyutta ihtiyat ve temkinli olma durumu var. Avrupa raporunda ise şimdiye kadar ihtiyatlı bir cevap görmemiştik.” dedi. Çekici, “İlk rapor aslında kaç yıldır AVM’lerle ilgili sinyal veriyordu. AVM’ler için online alışverişin vitrini olacak deniliyordu. Artık o bile değil. Maalesef artık hiç kimse AVM’ye girip çıkamıyor. Dolayısıyla perakende yeniden tanımlanacak. Fiziksel alışverişin rutin ve tekrara bağlı sıkıcı kısımları kaybolup, tasarım ve deneyim ticareti ortaya çıkıyor ve dürtüsel alışveriş kayboluyor gibi bir durum var bu raporda. Bir de sosyal ve erişilebilir konutların hala revaçta olduğunu görüyorum. Çünkü stratejik olarak tutuyorlar. Avrupa’nın çoğu şehrinde işçi evi, öğrenci evi ihtiyacı bulunuyor. Onun için de erişilebilir konut sıralamada yer alıyor” diyerek raporla ilgili bilgileri katılımcılarla paylaştı.

Pamir&Soyuer Yönetici Ortak, ULI Türkiye İcra Kurulu Üyesi Firuz Soyuer: Şirketlerin şehir merkezinde merkez ofis talepleri azalırken bölgesel ofis talebi artması konusunun dile getirilmesinin ardından Soyuer, “İnsanların kafası karışık. Yatırımcılar, kiracılar, bankalar, mal sahipleri farklı düşünüyorlar. 2022 raporunda gerçek görüntüleri görmeye başlayacağız. Çünkü herkes şu an beklemede. Kafalar karışık olduğundan dolayı hiç kimse bu trend bu olacak diyemiyor.” Dedi.

Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral:

Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral: Oral, “Vitruvius’tan Toki’ye Temel ve Kaide” ismini verdiği konuşmasına Sezar’ın mimarı olan Marcus Vitruvius Pollio ve Toki arasında esprili bir bağlantı kurarak başladı. Asker, mimar ve mühendis olan Vitruvius’un bir yapıda olması gereken 3 temel unsurun sağlam olması, amacına uygun ve estetik olması gerektiği görüşünün altını çizerek bugün Türkiye’deki yapılaşma ile karşılaştırmalar yaparak konuşmasını sürdürdü. TOKİ’nin Türkiye’nin konut ihtiyacını karşıladığını dile getiren Oral, covid-19 öncesi ve sonrası dünya, özellikle emlak piyasası, ülkenin sosyal kültürü nereden nereye gider bunlara nasıl etkiler yapar konusunu hem Türkiye’den hem de yurtdışından örneklerle anlattığı ilginç konuları içeren sunumunu katılımcılarla paylaştı.