Dünya gazetesi köşe yazarlarından Didem Eryar Ünlü bugün köşesinde "Milenyum kuşağı gayrimenkulde cömert ama sabırsız" başlıklı yazısına yer verdi. İşte o yazının tamamı: 





Aylin Pelin Onar, gayrimenkul sektörünü tanımlarken “hedeflerimi, hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir sektör” sözlerini kullanıyor. 19 yıldır faaliyet gösterdiği gayrimenkul sektöründe 2 bin 500’ün üzerinde satış gerçekleştirmiş.





“Türkiye ve Avrupa birinciliğimin yanı sıra, ABD’de katıldığım bir konferansta, dünya genelinde tüm gayrimenkul markaları içinde bu orana ulaşan Türk Kadın Ünvanı’nı elde ettim” diyen Onar, Coldwell Banker Global Luxury Eğitmeni görevini üstleniyor.





1906 yılında temelleri atılan, 1930’lu yılların başında ise lüks konut pazarlaması üzerine ayrı bir alan ve program oluşturan Coldwell Banker, Global Luxury Programı kapsamında marka çatısı altındaki satış profesyonellerine lüks konut eğitimi veriyor.





Aylin Pelin Onar, Amerika dışındaki ilk lisanslı lüks konut eğitmenlerinden birisi. Onar, program hakkında şu bilgileri veriyor: “Lüks konut tüketicileri uluslararası bağlantılara sahip insanlar. Kendilerini temsil edecek profesyonelin de aynı şekilde bir ağa sahip olmasını istiyorlar. Günümüzde uluslararası bağlantılar çok değerli. Tek bir pazara bağlı kalmamak, uluslararası dinamikleri takip etmek ve bu ağın içinde olmak hızlı değişim ve başarı için çok değerli fırsatlar sunuyor. Dolayısıyla bu alandaki profesyonellerimizin global bir ağın içinde olması, dünya genelindeki platformlara ulaşabilmesi ve tanınmışlıkları çok önemli.”





Lüksün yeni tanımı “kişiye özel”





Lüks kavramının tanımının kişiden kişiye değiştiğini; fiyatın belirleyici tek unsur olmadığını, kişiyi özel, iyi, ayrıcalıklı hissettiren her detayın lüks kavramı içine girdiğini, bu bağlamda ‘kişiye özel’ tanımının ön plana çıktığını söylüyor Aylin Pelin Onar. Türkiye’de lüks kavramının paranın el değiştirmesi ile birlikte değiştiğini söylerken, gayrimenkul sektöründe ‘lüks’ kavramını ise şöyle değerlendiriyor: “Eskiden daha çok ihtişamlı, gösterişli, geleneksel evler tercih edilirdi. Bugün; teknolojinin ilerlemesi, trafik sorunu, nüfus artışı gibi etkenlerle beraber ulaşımın kolay olduğu, yüksek güvenlikli, sosyal donatıların en üst düzeyde olduğu ve daha modern çizgilere sahip olan mülkler tercih ediliyor.”





Milenyum kuşağı mülkiyet kavramına önem veriyor





Bu değişim sürecinin en önemli oyuncuları ise milenyum kuşağı. Coldwell Banker Global Luxury Programı tarafından yayınlanan rapora göre; milenyum kuşağı 2030 yılında bugünün beş katı daha fazla zenginliğe sahip olacak. Aylin Pelin Onar, milenyum kuşağının gayrimenkul sektörüne yön verdiğini ve mülkiyet kavramının bu jenerasyon için oldukça önemli olduğuna dikkat çekiyor. İzlenen en büyük fark ise, milenyum kuşağının arzu ettiği olanakları kısa sürede elde edebileceği yerleri ve mülkleri tercih ediyor olması. Onar, şöyle diyor: “Daha az borçlanmaya giden, evlilik ve çocuk tercihlerini erteleyen bir yapıdan bahsetiyoruz. Daha az borçlanarak ev sahibi olmaları bu neslin ‘Kira Nesli’ olduğuna dair bir kanı oluşturdu. Ne var ki bu yanlış bir kanı. Aksine, milenyum kuşağının gayrimenkul sektörüne yatırdığı servet, önceki nesillere göre yüzde 30 artış göstermiş durumda. Toprak değerinin günden güne arttığı metropollerden, ağır tempolu yaşam kavramına kadar birçok farklı yaşam alanı var; fakat mülkiyet, elde edilmesi giderek güçleşen bir yatırım türü. Bunun farkındalığında olan servet sahibi her birey, güvenilir bir yatırım aracı olan gayrimenkulde yerini mutlaka alıyor ve bu artarak devam ediyor. Kişisel ihtiyaçların zaman kavramında yitirilmeden hızlıca karşılanması çok önemli bir hale geldi. Lüks mülk edinmek isteyenler de yatırımlarını buna göre gerçekleştirmeye devam edecek.”





Milenyum kuşağı nasıl bir ev istiyor?





Aylin Pelin Onar, milenyum kuşağının gayrimenkul tercihlerini şöyle sıralıyor.





1- Ulaşımın kolay olduğu, aktivite, spor, sağlık olanaklarına ulaşabildikleri, sosyalleşebildikleri mülkleri tercih ediyorlar.





2- Ortalama olarak 3 yılda bir ev değiştiriyorlar.





3- Mülkiyet elde etmenin güçlüğünün farkındalar ve bu farkındalık onları daha fazla mülk edinmeye yönlendiriyor.





4- Eskiyle, geleneksel yapıyla veya tadilatla çok vakit kaybetmek istemiyorlar. Sabırsızlar ve her şeyi hızlıca gerçekleştirmek istiyorlar.





5- Dijital dünyanın çocukları akıllı ev sistemine ayrıca önem veriyorlar.