Çevre ve Şehircilik bakanı Murat kurum, "Kimse felaket tellallığı yapmasın. İnşaat sektörü dibi gördü. Artık yön yukarıya doğru" dedi. Bakan Kurum inşaat sektörüne desteklerin devam edeceğini de belirtti.





Gayrimenkulün sektörünün zaman geçse de öneminden bir şey kaybetmeyeceğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Sektörün temsilcileri de değişen ihtiyaçlar ve kendilerine gelen talepler doğrultusunda yeni projeler üretmek durumunda” dedi





 Son 16 yılda gayrimenkul alanında yapılanların yeni düzenlemelerle Türkiye’nin büyümesine pozitif etkiler yaptığını vurgulayan Bakan Murat Kurum, sektörden gelen tüm taleplere cevap verdiklerini belirtti





Elimiz boş dönmedik





Bugüne kadar inşaat sektörüne ilişkin önemli düzenlemelere imza attık. Bundan sonraki süreçte de yapmamız gerektiği noktada hepsi yapılacaktır. Biraz daha açacak olursak bu sürece harçlar, vergi indirimleri konusunu da katabiliriz. Sağolsunlar, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sektörümüzün düzenlemeler konusundaki taleplerini dikkate aldılar ve onların yanında oldular. Biz, ne talep etti isek, açıkçası elimiz boş dönmedik. Bundan sonraki süreçte de aynı anlayış ile yürütülecek çalışmalar olacaktır.





Yükseliş sürecine girdik





Açıklanan büyüme rakamlarına bakılırsa, piyasaların beklentileri çerçevesinde bir sonuç gördük. Artık dibi gördük ve dipten yukarı doğru yükseleceğimiz sürece de girdik. Sektörümüz başta olmak üzere gerçekten bu konuda önemli bir savaş verdik. Artık kimse inşaatla ilgili kriz tellallığı yapmasın. Çünkü 31 Mart seçimleri ile kriz tellallarının beklentileri sona erecektir. 4.5 -5 yıl bu ülkede ne genel seçim ne de yerel seçim olacak. İşte bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz lazım.





Bu gerçekten ülke olarak bizlerin geleceğinin meselesi. Eğer fırsatları iyi değerlendirirsek, birçok gelişmiş şehirde gördüğümüz modern yapıları ihtiyaçlarımız doğrultusunda kendi şehirlerimizde de yapabiliriz. İnşaatın büyümedeki payını hep birlikte korumamız lazım. Bunu sanayi ile birlikte de yapabiliriz. Mesela biz İller Bankası’na şehrin içindeki sanayi alanlarının dönüşümünü sağlasın diye Hadımköy’de 1.5 milyon metrekarelik yer aldık. Bunların eşzamanlı götürülmesi gerekiyor.





Emlak Bankası aracılığı ile yerli üretime odaklanılmasına vesile olacak fabrikaların açılmasına destek olacağız. Biz, bugüne kadar TOKİ ile 825 bin, Emlak Konut GYO ile 125 bin konuta imza attık. TOKİ eliyle 2002 yılından bugüne 150 milyar liralık yatırım yapıldı. Dönüştürmeyi planladığımız 6 milyon 700 bin konut da inşaat ekonomisinin önemli bir parçasıdır. Kentsel dönüşüm bundan sonraki yol haritamızda bizim en önemli inşaat faaliyetimiz olacak. Şu anda TOKİ’nin bir akarı var.





Biz de, bakanlık olarak bu kuruma her türlü desteği vereceğiz. Dönüştürülmesi gereken konutları 20 yıl içerisinde özel sektörle birlikte çalışarak inşa edeceğiz. Sonuçta inşaat sektörünün önemi bu ülkede azalmayacaktır. Önemli olan elimizdeki kaynakları verimli olarak kullanmamızdır. İlk çeyrek geride kalırken artık yükseliş trendine giriliyor. Seçim sonrası istikrar ortamını görecek olan yatırımcıların ilgisini göreceğiz. Seçimin ardından bankaların uyguladıkları faiz oranlarında da düşüşler olacaktır. Enflasyonda ek haneli rakamlara gerilediği zaman bu diğer alanlara da yansıyacaktır. Sonuçta biz pratik zekâlı insanlarız, üretime odaklandığımız zaman bu ülkeyi kimse tutamaz.