Mütekabiliyetin kaldırılmasıyla yabancı satışlarının toplam portföydeki payının %10’a yaklaştığını söyleyen Şenyer, yabancılara arsa arazi satışında en önemli unsurun proje yapma zorunluluğu olduğunu, bu hususun bilinmemesinden ötürü yabancı yatırımcı portföyünün sekteye uğrayabileceğini ekledi.

Şenyer konuya şu sözlerle açıklık getirdi: “Türkiye’de en karlı yatırımın arsa arazi yatırımı olmasından ötürü köy tapulu yerler de dahil olmak üzere gayrimenkul yatırımları toprak yatırımı şeklinde yön değiştirdi. Mütekabiliyetin kaldırılmasıyla bu yatırımı yapanların önemli bir bölümü de yabancılardan oluşmakta. Son 8 yılda yabancı gerçek ve tüzel kişilere yapılan toprak satışlarının büyüklüğünün 22 milyon metrekarenin üzerine çıkması dikkat çekiyor.

Ancak burada bilinmesi gereken husus, Tapu Kanunu 35. Madde hükümleri gereğince gerçek kişi ya da kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler olması fark etmeksizin tüm yabancıların yapısız gayrimenkul alımlarında gerçekleştireceği projeyi iki yıl içinde bakanlığa sunması ve onay alması gerektiği, aksi halde edinim tarihinden itibaren 2 (iki) yılın sonunda Maliye Bakanlığı tarafından hakkın tasfiyesi için tapu müdürlüğüne bildirimde bulunulmasıdır.